Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/18333 E. 2015/30870 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18333
KARAR NO : 2015/30870
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/137804
MAHKEMESİ : Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2012
NUMARASI : 2010/478 (E) ve 2012/154 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, 5809 sayılı Kanuna muhalefet

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ve sanık A.. K.. müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Kanun hükümlerine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
2- Eylemin bir bütün halinde 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçunu oluşturduğu gözetilmeden, tek eylem ikiye bölünerek yazılı şekilde iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
3- 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesine göre, aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; suça konu sözleşmelerin aynı tarihlerde düzenlendiği göz önüne alındığında, zincirleme suç hükümlerinin
uygulanma şartlarının oluşmadığı, ancak belge sayısı ve çeşitliliğinin temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden TCK’nun 43. maddesinin tatbiki ile cezada artırıma gidilmesi,
4- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve sanık A.. K.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.