Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/1782 E. 2014/21797 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1782
KARAR NO : 2014/21797
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/242980
MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/07/2010
NUMARASI : 2009/1291 (E) ve 2010/841 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
2- 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesine göre “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, suça konu abonelik sözleşmelerinin aynı anda düzenlendiği ve…İletişim Hizmetleri Aş. nin 07.04.2010 tarihli yazısına göre bu abonelik sözleşmelerine ilişkin hatların 27.12.2007 tarihinde aktive edildiği olayda, belgelerin farklı zamanlarda yapıldıklarına ilişkin kesin delil bulunmadığı cihetle, tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ve birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK.nun 43. maddesi uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini,
3-Sanığın sabıkasında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın yasal olarak sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmayacağı ve kasıtlı suçtan verilmiş bir hükümlülük olarak değerlendirilemeyeceğinden bu gerekçe diğer koşullar tartışılmadan sanık hakkında CMK 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığı kararı verilmesi ve sanık müdafiinin talebini karşılayacak şekilde sanık hakkında TCK madde 51 gereğince erteleme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir değerlendirmede bulunulmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.