Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/16809 E. 2015/30434 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16809
KARAR NO : 2015/30434
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2009/203303
MAHKEMESİ : Çorum Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/02/2009
NUMARASI : 2008/177 (E) ve 2009/22 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Dolandırıcılık

I- Müşteki Akbank A.Ş.’ye yönelik eylemi nedeniyle “Dolandırıclık” suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK. nun 53. maddesinin uygulanmaması, güvenlik tedbirleri ceza mahkumiyetinin kanuni sonucu olduğundan infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı sebebin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen
hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Müşteki Akbank A.Ş.’ye yönelik eylemi nedeniyle hakkında verilen “Resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde
hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını
gerektirmeyen bu hususların aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak yerine, ”sanığın 5237 sayılı TCK. nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmek suretiyle eleştiri haricinde sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Müşteki Z.. B.. A.Ş.’ye yönelik eylemleri nedeniyle “Dolandırıcılık” suçlarından verilen hükmün temyiz incelemesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 18.01.2005 yılından temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını
gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
IV- Müşteki Z.. B.. A.Ş.’ye yönelik eylemleri nedeniyle “Resmi belgede sahtecilik” suçlarından verilen hükme gelince;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin koşulları oluşmakta ise de, farklı bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, suçun aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde zincirleme suçun gerçekleşmediği gözetilip sanığın aynı tarihte belgeleri bankaya verip kredi alması karşısında, anılan Yasanın 43. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığından 5237 sayılı TCK hükümleri lehe olduğu halde 765 sayılı TCK’nun 342/1, 80, 59. maddeleri uygulanarak yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2015
gününde oybirliği ile karar verildi.