Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/16213 E. 2015/29469 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16213
KARAR NO : 2015/29469
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/74410
MAHKEMESİ : Kaş Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2011
NUMARASI : 2011/409 (E) ve 2011/776 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 5237 Sayılı Yasanın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ile müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- Belgede sahtecilik suçlarında suçun konusu belge olup korunan hukuki yarar kamu güvenidir ve suçun geniş anlamda mağduru toplumu oluşturan bireylerdir. Nitekim belgede sahtecilik suçlarına ilişkin TCK’nun 204-212. maddeleri Kanunun Kamu Güvenine Karşı Suçlar bölümünde yer almaktadır. Bununla birlikte belgede sahtecilik suçunun işlenmesiyle haksızlığa uğrayan gerçek ve tüzel kişilerin suçtan zarar görmeleri mümkündür. Belgede sahtecilik suçunun işlenmesi nedeniyle farklı kişilerin çıkarlarının zedelenmiş olması suçun bu öncelikli niteliğini değiştirmeyeceği gibi zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına da engel değildir. Sanığın fotoğrafları bulunan farklı kişiler adına düzenlenmiş ve aynı anda ele geçen 3 adet sürücü belgesinin dosya kapsamına göre de farklı zamanlarda düzenlendiğine veya kullanıldığına dair kesin delilin bulunmaması karşısında; adına sahte belge düzenlenen kişilerin gerçek kişi olup olmadığı araştırılıp, hayali olması halinde eylemin kül halinde 5237 sayılı Yasanın 204/1. maddesinde öngörülen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği, kişilerin gerçek kişi olduğunun tespiti halinde ise sanığın eyleminin 5237 sayılı Yasanın 43/2 madde kapsamında zincirleme resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturabileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen
hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Suça konu belgelerin delil olarak saklanması yerine müsaderelerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı sanık ile müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza
miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.