Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/16099 E. 2014/7003 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16099
KARAR NO : 2014/7003
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

Tebliğname No : KYB – 2013/199213

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 21.05.2013 gün ve 2013-8151/32794 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.06.2013 gün ve KYB. 2013/199213 sayılı ihbarnamesi ile;
Ödeme şartını ihlâl suçundan sanık Z.. S..’ın, 2004 sayılı İcra ve iflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair, Niğde İcra Ceza Mahkemesinin 23/11/2012 tarihli ve 2012/865-1020 sayılı kararının kesinleşerek infaza verilmesini müteakip, hükümlü tarafından 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a 6411 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 13. maddesi ile eklenen geçici 4. ve 6291 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile eklenen geçici 3. ve 105/A maddelerinden yararlanma talebinde bulunulması üzerine, söz konusu talebin kabulü ile hükümlünün cezasının hak ederek salıverilme tarihi olan 03/06/2013 tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin, Kahramanmaraş İnfaz Hâkimliğinin 05/03/2013 tarihli ve 2013/615-615 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair, Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/03/2013 tarihli ve 2013/308 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
İnfaza ilişkin hususların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 45. maddesinde, suç karşılığı uygulanacak yaptırımların, hapis ve adlî para cezası olarak belirlendiği, diğer taraftan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 1. maddesinde bu Kanunun amacının, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usûl ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği, bu haliyle 5275 sayılı Kanun’un ceza ve güvenlik tedbirlerine dair hususları kapsamakta olup tazyik hapislerine ilişkin bir hususa yer vermediği, keza Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 193/4. maddesinde yer alan “Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararları, tekerrüre esas olmaz, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz ve adlî sicil kayıtlarına işlenmez.” hükmü ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/11/2006 tarihli ve 2006/16-220-231 sayılı ilâmı birlikte değerlendirildiğinde, disiplin ve tazyik hapsinin bir “hapis” cezası olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinde tanımlanan “disiplin hapsi” kavramı içinde kaldığı ve kısmi bir düzeni korumak amacıyla getirildiği, kişinin kendisinden beklenen yükümlülüğü yerine getirdiği takdirde de serbest kalacağının anlaşılmasına göre, 5275 sayılı Kanun’a 6291 sayılı Kanun’un 1 ve 2. maddeleri ile eklenen geçici 3. ve 105/A maddeleri ile 6411 sayılı Kanun’un 13. maddesi ile eklenen geçici 4. maddesiyle getirilen hükümlülerin cezalarının bir kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazı şeklindeki düzenlemenin hapis ve adlî para cezasına mahkûm, olan hükümlüler yönünden uygulanması gerekeceği cihetle, itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.03.2013 tarihli ve 2013/308 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.