Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/15285 E. 2015/30613 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15285
KARAR NO : 2015/30613
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/56418
MAHKEMESİ : İzmir (Kapatılan) 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2011
NUMARASI : 2010/699 (E) ve 2011/806 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1- Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca 02.09.2008 tarihinde düzenlenen iddianame ile sanık hakkında ihaleye fesat karıştırma suçu ile ile kardeşi A.. A..’e ait kimlik bilgilerini içeren üzerinde kendi fotoğrafı olan sahte nüfus cüzdanını 28.12.2007 tarihinde Maltepe Nüfus Müdürlüğünde çıkartıp 05.01.2008 tarihinde kargo göndererek kullandığı iddiası ile açılan davada, sahtecilik suçu yönünden tefrik edilip, yetkisizlik kararı ile İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği sanığın temyiz dilekçesine eklediği karara göre, aynı suç tarihli ve aynı nüfus cüzdanı ile ilgili olarak İzmir Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/829 esas sayılı dosyası ile yargılandığı anlaşılmasına göre mükerrer yargılamanın önlenmesi açısından; söz konusu dava dosyasının celbi ile, derdest olması halinde davaların birleştirilmesi, mükerrer olup olmadığının kesin surette belirlenmesi ve denetime olanak sağlanması bakımından ilgili dava dosyasının aslı ya da onaylı suretinin dosya içerisine konulması ve sonucuna göre mükerrerlik hususu değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
2- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu ve sahte olduğu kabul edilen aras kargo belgesi ile nüfus cüzdanının incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılıp, gerekçede aldatıcılık niteliği irdelenerek, denetime olanak verecek şekilde suça konu belge asılları dosya içerisinde bulundurulmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Sanık hakkında TCK.nun 58/7. madde ve fıkrası uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, süresinin de belirlenmesi,
4- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.