Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/15107 E. 2015/27710 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15107
KARAR NO : 2015/27710
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/51101
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2011
NUMARASI : 2010/606 (E) ve 2011/902 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

1- Şikayetçi adına sahte olarak düzenlendiği belirtilen abonelik sözleşmesi nedeniyle sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; soruşturma aşamasında alınan 16/09/2010 tarihli bilirkişi raporunda, şikayetçi yönünden bilirkişi
incelemesi yapıldığı ve suça konu sözleşmedeki imza ve yazının şikayetçinin el ürünü olmadığının bildirildiği ancak sanık yönünden herhangi bir bilirkişi incemelesi yapılmadığının anlaşılması karşısında, sanığın yazı ve imzalarını içerecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılıp savunmasında geçen alt bayinin tespiti ile yetkilisinin tanık olarak dinlenilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı,
2- Kabule göre de;
Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.