Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/14961 E. 2015/30618 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14961
KARAR NO : 2015/30618
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/50309
MAHKEMESİ : Siverek Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/10/2011
NUMARASI : 2008/239 (E) ve 2011/151 (K)
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, dolandırıcılık

… Jandarma Komutanlığında görevli sanık A.. Ü..’ın olay yerine gitmeden 02.03.2008 tarihli tutanak ile 11.01.2008 tarihli B.. K..nin ifade tutanağını görevi gereği sahte olarak düzenlediği, Karayolları Trafik Yönetmeliği 156/4. maddesi önceden meydana gelen ve kaza sonrası olay yerinden kaldırılan araçlara ilişkin olduğu, tutanak ise olay yerinde kazanın hemen sonrası düzenlenmiş gibi tanzim edildiği, sanıkların aracın olay yerinden kaldırıldığına dair bir beyanları olmadığı cihetle, tebliğnamenin 1 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık A.. Ü..’ın sahte tutanaklar düzenlenmesi şeklinde gerçekleşen eyleminde, diğer sanığın kaza nedeniyle sigorta şirketinden haksız olarak menfaat temin etmeye teşebbüs eylemine iştirak ettiğine dair delil elde edilmediği ve eyleminin hazırlık hareketi aşamasında kalması nedeniyle sanık hakkında dolandırıcılık suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca hakim; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK’nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerindeki ifadelerin kararda tekrar edilmesi ile bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir. Somut olayda, adli sicil kayıtları olmayan ve savunma kapsamında kalan inkarları dışında duruşmaya olumsuz davranışları yansımayan sanıklar hakkında, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle, alt sınırdan eylem ile orantılı olamayacak şekilde, uzaklaşılarak ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.