Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/149 E. 2014/17335 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/149
KARAR NO : 2014/17335
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/228798
MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2009
NUMARASI : 2009/1240 (E) ve 2009/1125 (K)
SUÇ : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek

1-5327 sayılı TCK’nun 205. maddesindeki “resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek” suçunun oluşabilmesi için resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilmekle birlikte maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanağının imkansız hale getirilmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek yok edilmesi ya da belgenin bütünlüğüne dokunmaksızın hak sahibinin ondan yararlanmasını engelleyecek şekilde gizlenmesi gerekmektedir. Failin bir belgeyi ortadan kaldırmak, bozmak veya gizlemekle elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemekten ibarettir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesinin amacı hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının önlenmesidir. Diğer bir anlatımla anılan suç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemek amacıyla kanıt değeri taşıyan belgelerin ortadan kaldırılması bozulması ya da gizlenmesi suretiyle oluşacaktır. Belge üzerinde tasarruf yetkisi bulunan bir kimsenin belgeyi bozması, yok etmesi veya gizlemesi halinde ise hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının engellenmesi söz konusu olmadığından TCK’nun 205. maddesindeki suçta gerçekleşmeyecektir.
İddianame içeriğine göre, sanığın, “Ö. Ö.” adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafı çıkartıp kendi fotoğrafını yapıştırdığı ve “Murat Küçüboğa”ya ait gözüken nüfus cüzdanındaki resmin ise kesilmiş haliyle yapılan arama da ele geçtiği somut olayda; herhangi bir hakkın kullanımının engellenmemesi nedeniyle bu suçun unsurlarının oluşmadığı, belgede gerçekleştirilen sahteciliğin iğfal kabiliyetini taşıması halinde fiilin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, buna mukabil gerekçeli karar da belgenin iğfal kabiliyetinin bulunmadığının açıklandığı ayrıca 30.10.2009 tarihli ekspertiz raporunda nüfus cüzdanlarının iğfal kabiliyetine haiz olmadığının belirtildiği anlaşılmakla unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Uygulamaya göre de;
5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.