YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14373
KARAR NO : 2014/17341
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
Tebliğname No : 11 – 2012/36371
MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2011
NUMARASI : 2009/529 (E) ve 2011/495 (K)
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
1- Sanığın, 2005 takvim yılına ait defter ve belgeleri incelemek üzere ibraz etmesi için Vergi Dairesi Müdürlüğünce usulüne uygun yapılan tebligata rağmen yasal süresinde defter ve belgeleri ibraz etmeyerek ve 2005 takvim yılında sahte fatura kullanarak atılı suçları işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında sanığın, “Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan Tünel operasyonunda söz konusu defter ve belgelerime el konulmuştu, bu yüzden de ben bu belgeleri 09.06.2009 tarihli tarafıma yapılan tebligata rağmen ibraz edememiştim, bu operasyon 2006 yılında yapılmıştı ve bütün evraklarıma el konulmuştu, bu yüzden ben defter ve belgeleri iade etmemek suçlamasını evraklarıma el konulduğundan kabul etmiyorum, vergi kaçırdığım iddiasını da kabul etmiyorum, ben mal alıp mal sattım, ancak bana verilen belgelerin sahte olduğunu bilmiyordum” şeklindeki savunması, Vergi inceleme ve vergi suçu raporlarından sadece 2005 takvim yılı için KDV ilişkin hazırlanan vergi inceleme raporu dışında, 2005 takvim yılına ait hangi fatura ya da faturaların en son hangi vergi indiriminde kullanıldığının açıklanmaması karşısında; suç tarihinin ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, sanığın savunması doğrultusunda inceleme yapılarak defter ve belgelere el konulup konulmadığının ve el konulduğunun tespiti halinde el konulan defter ve belgeler arasında 2005 takvim yılına ait defter ve belgelerin bulunup bulunmadığı, 2005 takvim yılında hangi fatura ya da faturaların en son hangi vergi indiriminde kullanıldığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.