Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/13933 E. 2015/29146 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13933
KARAR NO : 2015/29146
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/15434
MAHKEMESİ : Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/07/2011
NUMARASI : 2011/291 (E) ve 2011/317 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak

I- Sanığın, ”resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı; sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin paragraf hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yeralan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına,” şeklinde bir paragraf yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanığın “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1- 5237 sayılı TCK’nun 268. maddesinde tanımlanan suçun oluşabilmesi için sanığın öncelikle bir suç işleyip kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerekeceği cihetle, sanığın idari para cezası yaptırımı gerektiren kabahat niteliğinde olan eylemi nedeniyle 20.10.2008, 23.11.2008, 13.01.2010, 01.04.2010, 27.06.2010 tarihli olarak 5 kez “Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı”nın düzenlemesi sırasında sahte belge göstererek kimliği hakkında yalan beyanda bulunmaktan ibaret eyleminde iftira suçunun oluşmayacağı, resmi belgenin düzenlenmesinde memura yalan beyan suçunun oluşacağı ve 20.10.2008, 23.11.2008 tarihli tutanaklar yönünden kendi içinde 5237 sayılı TCK’nun 206/1, 43/1. maddeleri, 13.01.2010, 01.04.2010, 27.06.2010 tarihli tutanaklar yönünden kendi içinde 5237 sayılı TCK’nun 206/1, 43/1. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suç vasfının tayininde hataya düşülerek, yazılı şekilde “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı
itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.