YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13911
KARAR NO : 2015/28524
KARAR TARİHİ : 14.09.2015
1- Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün, 80/98 ve 19.04.2005 gün, 221-38 sayılı ve benzer kararlarında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilmeyeceği gibi rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle, sanığın savunmalarında şirketin yetkili temsilcisinin babası olduğunu ancak babası yaşlı olduğu için şirketteki tüm işleri fiilen kendisinin yürüttüğünü, çekleri kendisinin imzaladığını, katılan şirkete daha önce de bu şekilde çekler verdiğini, onların ödendiğini ancak ekonomik kriz nedeniyle bu çekleri ödemeyemediğini savunması ve borcunu kabul etmesi, katılan H.. D..’un da bu savunmayı doğrulayarak benzer beyanda bulunması, “işyerinde A.. A..’ın oğlu S.. A.. duruyordu, çekleri o ciro ediyordu, daha önce de bu şekilde çekler almıştık, daha önceden aldığımız ve ödenen çekler de S.. A..’ın imzasını taşıyordu” demesi karşısında, sanığın üzerine atılı suçun kasıt (manevi) unsurunun somut olayda ne surette gerçekleştiği yöntemince tartışılıp irdelenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- 5237 sayılı TCK’nun 51/3. maddesi uyarınca, cezanın ertelenmesi halinde belirlenecek denetim süresinin, hükmolunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
3- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin c bendinde yer alan hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu yönünden uygulanmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.