Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/1367 E. 2014/20514 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1367
KARAR NO : 2014/20514
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/251471
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2010
NUMARASI : 2009/867 (E) ve 2010/297 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Sanığın 04.07.2009 tarihinde Profilo İlköğretim Okulunda yapılan Motorlu Taşıt Sürücü Adayları sınavına suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle hakkındaki soruşturma dosyası tefrik edilen suça sürüklenen çocuk V.Ç..’in kendi yerine girerek cevap anahtarını doldurup görevliye teslim etmesi suretiyle sahte belge düzenlenmesine iştirak ettiğinin iddia ve kabul olunması, dosyada salon başkanı ve gözetmen tarafından düzenlenen olay tutanağının bulunmaması karşısında, sürücü adayları sınavının yapıldığı salonda görevli olan salon başkanı ve gözetmen tarafından “cevap anahtarı” ve “Salon Aday Yoklama Listesinin” doldurulup imzalanması sonrasında durumun ortaya çıkıp çıkmadığı araştırılıp, “cevap anahtarı” ve “Salon Aday Yoklama Listesinin” doldurulup imzalanması sonrasında olayın anlaşılması halinde sanığın eyleminin, 5237 sayılı Yasanın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Yeniden suç işlemeyeceği düşünülerek hakkında kurulan mahkumiyet hükmü 5237 sayılı TCK’nun 51. maddesi uyarınca ertelenen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkası bulunmayan sanık hakkında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, somut olayda sanığın yerine başka birisinin sınava girmesi ile oluşmuş somut bir zararın bulunmadığı gözetilmeden yasal olmayan ve erteleme nedenleriyle de çelişen gerekçeler ile CMK’nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesinde “hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında; mahkemece “ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine ” karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.