YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1350
KARAR NO : 2014/19564
KARAR TARİHİ : 19.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/241688
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. (Kadıköy 4.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/11/2009
NUMARASI : 2009/239 (E) ve 2009/1310 (K)
SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet
I-)2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak ile defter ve belge ibraz etmemek suçlarından cezalandırılması talebiyle hakkında dava açılan sanığın, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyip HT yayıncılık ve reklamcılık şirketinin asıl sahibi ve yetkilisinin A. Y. olduğunu, kendisinin ise sadece yayın bölümünün müdürü olduğunu, bir dergi çıkarttıkları için kendisine yetki verildiğini, şirketin alım satım işleriyle düzenlenen ve kullanılan faturalarla ilgisinin bulunmadığını, bunların şirketin reklam ajansı bölümüne ilişkin olduğunu, yayın bölümü ile ilgili hiçbir alım yapmadığını ve 2007 yılı Nisan ayında da şirketten ayrıldığını, 2008 yılında defter ve belgelerin teslimi konusunda ikametgahına tebligat gönderilmiş ise de vergi dairesine uğrayıp şirketle ilgisinin olmadığını bildirdiğini savunması, dosyada mevcut Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 13.08.2003 tarih 5862 sayılı suretine göre, savunmada adı geçen A. Y.’ın şirket müdürlüğüne seçildiği, adı geçenin şirket müdürlüğü yetki ve görevinin son bulduğuna dair bir bilgi bulunmadığı, 26.02.2004 tarih 5995 nolu Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin suretinde ise şirkete ortak olmayan sanığın dışardan şirket müdürü olarak tayin edildiğinin anlaşılması, Vergi Tekniği raporunda, şirketin 2005 yılı Mayıs ayı sonuna kadar olan kayıtları içerir defter ve belgelerin vergi denetmenine ibraz edildiği Mayıs ayından sonrasına ait defter ve belgelerin ibraz edilmediğinin görülmesi üzerine bu döneme ait istem yazısının sanığa ikamet adresinde tebliğ edildiğinin belirtilmesi, şirket adına suça konu faturaları düzenleyen T.Digital Baskı Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. ile T.Matbaa Reklam Kağıt ve Ambalaj San. Tic. Ltd. Şti. hakkında komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemekten Vergi Tekniği Raporlarının dosya içersinde mevcut olduğunun görülmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi amacıyla, öncelikle savunmada ileri sürülen hususlar araştırılıp sanığın şirket adına alım satım yapıp yapmadığı, kullanılan ve sahte olduğu iddia olunan
faturalarla irtibatı, yetkisinin şirketin yayın bölümüyle sınırlı bulunup bulunmadığı, defter ve belgelerle ilgili sorumluluğu, şirketten hangi tarihte ayrıldığı, 2005 yılı Mayıs ayı sonuna kadar olan kayıtları içerir defter ve belgelerin vergi denetmenine kim tarafından ne şekilde ibraz edildiği araştırılıp, sanığın asıl şirket yetkilisi olarak belirttiği A. Y. isimli şahsın celbi ile tanık sıfatıyla beyanına başvurularak suça konu faturaları düzenlediği belirtilen ilgili firma yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akıbeti araştırılıp, dava açıldığının tespiti halinde dava dosyaları celp edilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesinden sonra gerektiğinde faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile, faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılarak toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
II-)Kabule göre de;
1-Sanık hakkında “defter ve belge ibraz etmemek” suçundan hükmolunan 1 yıl hapis cezasının günlüğü 20.-TL.den paraya çevrilmesi sırasında sonuç adli para cezasının 7.300-TL yerine, uygulanmadığı halde takdiri indirim nedeni uygulanmış gibi 6.000-TL adli para cezasına hükmolunması,
2-2005 takvim yılına ilişkin defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere vaki istem üzerine merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılan sanık hakkında düzenlenen vergi suçu ve inceleme raporlarında somut bir zarara yer verilmediği, ancak defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden dolayı, geçmiş dönemlere ilişkin vergi beyanları yeniden hesaplanmak suretiyle, bu vergiler tarh edilerek, bunlara bağlı bir kısım cezalara hükmedildiği, bir başka ifade ile tarh edilen bu vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde sabıkası da bulunmayan sanık hakkında CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana gelmediği gözetilmeden zarar giderilmediğinden bahisle anılan maddenin uygulanmaması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.