YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13445
KARAR NO : 2014/20901
KARAR TARİHİ : 04.12.2014
Tebliğname No : 11 – 2012/11516
MAHKEMESİ : Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2011
NUMARASI : 2006/458 (E) ve 2011/515 (K)
SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet
Mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında; 5237 sayılı TCK.nun 53/4. maddesi uyarınca anılan Yasanın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceği cihetle, tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51/2. maddesinde yer alan “Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, hakim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir” biçimindeki düzenleme karşısında, mağdur açısından somut bir zararın bulunması durumunda anılan hükmün uygulanabileceği, defter ve belge ibraz etmeme suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği nazara alınmadan ve sanığın sorumlu olduğu miktar da kararda gösterilmeden infaz aşamasında takibi mümkün olmayacak bir şarta bağlamak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesinde “hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında; mahkemece “denetim şartlarına uymadığı takdirde ertelenen cezanın aynen infazına” karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
3- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, hazine zararının karşılanmadığından bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.