Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/13433 E. 2015/26807 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13433
KARAR NO : 2015/26807
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/33783
MAHKEMESİ : Bor Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2011
NUMARASI : 2010/307 (E) ve 2011/356 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Sanığın, sahibi olduğu cep telefonu bayiinde, sahte abonelik sözleşmesi ile 05.. numaralı hattın katılan adına çıkartıldığı iddiası ile açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanabilmesi bakımından; katılan adına yapılan abonelik sözleşmesinde katılanın adres olarak gösterilen yere GSM şirketince fatura tebliğ edilip edilmediği, edildiyse kime tebliğ edildiği ile sözkonusu adreste ikamet edenleri zabıta marifetiyle araştırılarak, bu hatta ilişkin görüşmeler ile hattın kullanıldığı cihaz seri numaraları ilgili GSM şirketinden çıkartılarak, hattın kullanıldığı cihaz seri numaralarının katılanın olay tarihlerinde kullandığı cep telefonuna uyup uymadığının araştırılarak, ayrıca ilgili GSM şirketinden istenilen kayıtlardaki numara sahipleri ile suç tarihinde abonelik sözleşmesinde belirtilen adreste oturduğu tespit edilen şahısların tanık sıfatıyla beyanları alınıp toplanan delillerin sonucuna göre,hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiş,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.