YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13179
KARAR NO : 2015/27030
KARAR TARİHİ : 15.06.2015
Tebliğname No : 11 – 2012/16382
MAHKEMESİ : Göksun Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/06/2011
NUMARASI : 2010/53 (E) ve 2011/132 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün istem gibi ONANMASINA, 15.06.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Sahtecilik suçu kamu güvenine karşı işlenen suçlar kapsamındadır. Burada korunan yarar hazırlanan belgenin kamu tarafından korunan-korunması istenebilen içeriğin sosyal hayatta kullanımı sırasında muhatabın bilgisizliği, özensizliği dikkatsizliğinden istifade
ederek taklit edilen belgenin kamusal güvencesinden faydalanma amaçlanmaktadır. 5237 sayılı 204. maddesi Resmi belgede sahtecilik suçu “bir resmi belgeyi düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde düzenleyen ” şeklinde düzenlenmiştir kanun ve gerekçesinde ise bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirme” olarak tanımlanmaktadır. Dava konusu olayda sanığın hakkında arama kararı bulunan TC … kimlik nolu E.. C..’un fotoğrafını değiştirip kendi fotoğrafını koyarak kullanan M.. S..’in ibraz ettiği kimliğin, yol kontrolü yapan kolluk görevlilerince yapılan incelemesinde şahsın “E.. C..” olduğu hakkında kanaat getirerek göz altına alındığı, kimliğin sahteliği ancak gerçek şahıs M.. S..’in gözaltından kurtulmak amaçlı kimlikteki şahsın kendisi olmadığını fotoğraf yapıştırarak başkasına ait kimliği kullandığını beyan etmesi üzerine anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere kimliğin sahteliğini kolluk görevlileri yaptıkları kontrolde anlayamamışlardır. İlk bakışta anlaşılan çok basit bir sahtelik söz konusu değildir.
Dairemiz çoğunluk görüşüne göre “kimliğin üzerinde herhangi bir damganın bulunmaması, nüfus cüzdanının zorunlu unsurlarından olan soğuk mühür izinin fotoğraf üzerinde bulunmamasının aldatıcılık niteliği olmadığından suçun unsurları oluşmadığı” görüşüne
katılmıyorum. Sanıktan ele geçen belge ancak şahısın kendisinin kimliğini kullandığı şahıs E.. Ç..’un arama kararlarından kurtulmak için kendi beyanı ile ortaya çıkmıştır. Kimlik kontrolü yapan kolluk görevlilerine yönelik “aldatma niteliğini” fiilen gerçekleştirdiği halde, sadece soğuk mührün fotoğraf üzerinde bulunmadığı ve “aldatma niteliği” olmaması gerekçesi ile çelişmektedir.
Sahte olarak hazırlanan belgenin kullanıldığı yer,olay,tarafların uzmanlığı gibi her olaya özgü bulgular araştırılarak aldatmanın sağlanıp sağlanmadığı değerlendirilip sonuca göre karar vermek gerekirken sadece soğuk mühür izi olmadığından “aldatma niteliği
“bulunmadığı gerekçesine katılmıyorum. Sahte olarak hazırlanan belgenin kullanıldığı muhatabın belgenin gerçek belge olup olmamasını fark etmesi kişinin, yaptığı görevin önem ve değeri, eğitimi, benzer belgelere göre sağladığı tecrübe olaya göre değişmektedir. Kaldı ki olayımızda konusunda uzman kolluk görevlileri kimlik kontrolünü yaptıklarında kimliğin sahteliğini ilk bakışta anlayamamışlar ancak sanığın beyanı üzerine sahtecilik anlaşılmıştır.
Güvenlik ile ilgili ve ciddi ekonomik değerlerle iştigal eden bu işte uzmanlaşmış bir görevlinin sahte belgeyi kolaylıkla tespit etmesi mümkündür. Eğitim düzeyi düşük,yaşlı veya o konudaki tecrübe eksikliği olan muhatabın sahteciliği kolaylıkla tespiti mümkün
değildir. Bu durumda “aldatıcılık niteliğinin”belgenin gerçekte taşıması gereken vasıflar; mühür, kağıt kalitesi, yazı şekli, rengi olaya ve muhataba göre değerlendirilerek “aldatma niteliği” olup olmaması değerlendirilmesi gerekirken incelenen dosyadaki fotoğraf üzerinde soğuk mühür olmadığı ve aldatma kabiliyeti olmadığı gerekçesi ile verilen BERAAT kararı ile ilgili çoğunluk görüşüne katılmıyorum.