YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1254
KARAR NO : 2014/19650
KARAR TARİHİ : 19.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/23952
MAHKEMESİ : Batman(Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2010
NUMARASI : 2008/25 (E) ve 2010/187 (K)
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Bir suç soruşturmasının bulunmadığı veya beyanın resmi bir belgeye dayanak teşkil etmediği hallerde, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması veya kimlik ve adresle ilgili bilgi vermekten kaçınılması halinde eylemin Kabahatler Kanunu’nun 40/1. maddesindeki kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak idari yaptırımını gerektireceği cihetle, sanığın suç tarihinde Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan Orhan Gezici isimli şahsı ziyaret edebilmek amacıyla, adı geçenin akrabası Umut Gezici’nin gerçek nüfus cüzdanını ibraz edip kayıt yaptırmak istediğinde durumun anlaşılması ile yakalanmasından ibaret olayda; ibraz ettiği kimlik bilgilerine göre memuru yanıltarak herhangi bir resmi belge düzenlenmesine sebebiyet vermediği anlaşılmakla; eylemin Kabahatler Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasına uygun bulunduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 206/1. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin aynı Yasanın 106/1. maddesi olarak gösterilmesi,
b-Temel ceza tayin edilirken suçun işleniş biçimi, sanığın kastının varlığı, amaç ve saiki gözönüne alınarak takdiren asgari hadden hüküm kurulacağı belirtilmesine ve asgari haddin 3 ay olmasına rağmen yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle hükümde çelişki yaratılması,
c-5237 sayılı TCK’nun 206/1. maddesinde seçimlik ceza öngörülmesi ve aynı Kanunun 50/2. maddesinde ise, “hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez” hükmünün yer alması nedeniyle, tercih ve tayin edilen hürriyeti bağlayıcı cezanın sonradan paraya çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
d-Suç tarihinin 14.11.2007 olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığına 05.11.2007 şeklinde yanlış yazılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 19.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.