Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/1218 E. 2014/20831 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1218
KARAR NO : 2014/20831
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/16330
MAHKEMESİ : Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2010
NUMARASI : 2010/473 (E) ve 2010/690 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

1-Sanığın … Telekom GSM satış noktasında çalıştığı, katılanın kimlik bilgileri kullanılarak telefon hattı alındığı iddiası ile açılan davada, sanığın 16.03.2010 tarihli ifadesinde, 20.08.2009 günlü suça konu abonelik sözleşmesi ve kaşe üzerinde bulunan parafın kendisine ait olduğunu belirtmesine rağmen, mahkemedeki savunmasında sözleşmedeki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını beyanı karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu sözleşmenin kimin tarafından hazırlanıp imzalandığı, imza ve yazıların kimin eli ürünü olduğu araştırılıp savunmadaki çelişkiler giderildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,
2- Suçun sübutu halinde; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilip, sanığa önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.