Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/1044 E. 2014/20865 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1044
KARAR NO : 2014/20865
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/315082
MAHKEMESİ : Çarşamba 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/04/2010
NUMARASI : 2009/465 (E) ve 2010/109 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1. Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; sanığın çekleri şirket yetkilisi E. Y..’ın rızası dahilinde imzaladığını, hazırlıkta dinlenilen şirket müdürü M. Y..’ın ise çeklerin şirketin birinci müdürü olan E. Y..’da durduğunu, sanığın satış müdürü olduğunu ileri sürmesi, çeklerin aynı anda verilip verilmediğinin dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenmesi için; öncelikle çekin rıza dahilinde keşide edilip edilmediği E. Y.. dinlenmek suretiyle belirlenip, suçun sabit olması halinde, 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesine göre ‘Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi’ durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, atılı suça konu belgelerin aynı anda mı farklı zamanlarda mı mağdura verildiği araştırılarak, aynı anda verildiğinin anlaşılması halinde tek bir resmi belgede sahtecilik suçunun oluşacağı da gözetilerek, hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2. Kabule göre de; 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.