Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/10169 E. 2015/31520 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10169
KARAR NO : 2015/31520
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/272142
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2011
NUMARASI : 2008/1022 (E) ve 2011/205 (K)
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

Suça konu belgelerin akıbeti hakkında mahallinde karar verilmesi olanaklı görülmüş, adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık F.. E.. hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanıkların oluşa uygun ve sübut bulan; yazılı test sınavı sonuçlarına göre direksiyon sınavına girmemesi gerekirken kurs müdürleri tarafından düzenlenen ek 9 belgesine istinaden direksiyon sınavına katıldığı ve direksiyon sınav sonucuna göre kursiyerler adına düzenlenen ve içerik itibariyle sahte hale gelen motorlu taşıtlar sürücü sertifikasını sürücü belgesi almak için emniyete ibraz etmekten ibaret eylemlerinin, dosyada örneği bulunan motorlu taşıtlar sürücü sertifikasında İlçe Milli Eğitim müdürü adına atılmış imza ile belge üzerinde soğuk mühür iznin bulunması nedeniyle belgenin resmi belge mahiyetinde olacağından,5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Adana İl Emniyet Müdürlüğü 25.01.2007 tarihli ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda sürücü belgesi almak için başvuran ve ekte kimlik bilgileri bulunanların MTSA sınav sonuçlarına göre başarısız olduklarının veya sınava girmediklerinin tespit edildiğini açıklaması karşısında; söz konusu İl Emniyet Müdürlüğüne suça konu sertifika ve ekindeki belgelerin doğruluğunu araştırma yükümlülüğü olup olmadığı araştırılıp mutaden bu tür araştırmaların yapıldığının tespiti halinde eylemin suç oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi, yasaya aykırı,
3-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Y.. G.. müdafii ile sanıklar F.. E.. ve F.. E..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.