YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9484
KARAR NO : 2014/1189
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/371462
MAHKEMESİ : Bakırköy 31. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/04/2011
NUMARASI : 2009/65 (E) ve 2011/331 (K)
SUÇ : Defter ve belgeleri gizlemek, sahte fatura düzenlemek
20.11.2008 günlü vergi raporu ile ekinde bulunan 09.10.2007 tarihli yoklama fişine göre şirketin adresinde bulanamadığı ve yeni adreste bildirmeden ayrıldığı ve faal olmadığından vergi incelemesinin yapılabileceği bir işyerinin bulunamaması nedeniyle incelemenin yapılamadığı ve şirket müdürü olan N.. B..’e isteme yazısının tebliğ edildiğinin ve Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05.03.2009 günlü yazısında vergi tekniği raporunda sahte belge kullandığı tespit edilen mükelleflerle ilgili olarak vergi incelemesi veya adli soruşturma yapılıp yapılmadığına dair bir bilginin bulunmadığının belirtilmesi karşısında tebliğnamenin (3) ve (2-b) numaralı bozma isteyen düşüncelerine iştirak olunmamıştır.
1- 5271 sayılı CMK’nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, vergi dairesi mütalası ile ekindeki rapora uygun olarak düzenlenen Cumhuriyet Başsavcılığının 16.12.2008 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında “2004, 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan kamu davası açıldığı gözetilmeden, kısa karar ile hükümde sahte fatura düzenlemek, gerekçede ise dava konusu yapılmayan “sahte fatura kullanmak” suçundan mahkumiyet ve beraat kararı verilerek karışıklık ve çelişkiye sebebiyet verilmesi,
2-Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nun 34, 230, 232 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanığın eylemlerinin ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması, sanıklar R.. A.. ile İ.. Ö.. yönünden haklarında açılan kamu davası ile ilgili kurulan beraat hükmünün dayanaklarının gerekçeleriyle kararda açıklanıp gösterilmesi gerekirken, somut olayda; gerekçeli kararda şirket ortağı olan ve şirketlerinin eylem ve işlemlerinden sorumlu olan sanıkların sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerine hükmedilmesi,
3-213 sayılı VUK’nun 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile altı ay’dan, bir yıl’a, 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de 18 ay’a yükseltilmiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin “bir yıl” olduğu gözetilmeden ve alt sınırdan uzaklaşıldığı da belirtilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak sanık N.. B.. hakkında ”defter ve belgeleri gizlemek” suçundan fazla ceza tayini,
4- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura düzenlenmesi durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınıp temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden sanık N.. B.. hakkında hangi yıl olduğu belirtilmeden tek suç kabulüyle hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık N.. B.. müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 21.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
.