YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/30204
KARAR NO : 2014/16775
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/165847
MAHKEMESİ : Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/11/2009
NUMARASI : 2008/900 (E) ve 2009/761 (K)
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; dosya kapsamından sanığa defter ve belgelerinin ibrazı için ayrı bir tebligat yapılmadığı ve dosya arasında bulunan 30.06.2008 tarihli tutanak içeriğinden sanığın istenen defter ve belgelerinin çalındığını ve bu nedenle bu defter ve belgeleri ibraz edemeyeceğini beyan etmesi karşısında, defter ve belge ibraz etmeme suçu bakımından suç tarihinin bu tutanağın düzenlendiği 30.06.2008 tarihi olduğu; müsned sahte fatura düzenlemek suçları bakımından ise suç tarihi düzenlenen son sahte fatura tarihi olduğundan, 2003 ve 2004 takvim yıllarında düzenlendiği iddia edilen faturalara ilişkin dosya arasında bir bilgi bulunmadığı anlaşılmakla bu yıllara ilişkin suç tarihlerinin tespit edilemediği ancak her iki yılın son günü olan 31.12.2003 ve 31.12.2004 tarihleri olarak kabul edilse dahi bu takvim yıllarında işlenen suçlar bakımından zamanaşımının gerçekleştiği gözetildiğinde bu takvim yıllarına ilişkin suç tarihinin araştırılarak tespiti sonuca etkili bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamış, 2005 takvim yılında düzenlenen son faturanın 29.12.2005; 2006 takvim yılında düzenlenen son faturanın 22.12.2006, 2007 takvim yılında düzenlenen son faturanın 13.12.2007 ve 2008 takvim yılında düzenlenen son faturanın ise 20.03.2008 tarihli olmaları nedeniyle sahte fatura düzenlemek suçlarında suç tarihlerinin 29.12.2005, 22.12.2006, 13.12.2007 ve 20.03.2008 olduğu nazara alınarak, gerekçeli karar başlığına “2003-2008 yılları arasında muhtelif tarihler” olarak eksik yazılan suç tarihlerinin defter ve belge ibraz etmeme ve sahte fatura düzenlemek suçları bakımından (sahte fatura düzenlemek suçları bakımından her bir takvim yılının ayrı olarak) yukarıdaki şekilde mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüş; sanık hakkında her bir suç bakımından ayrı ayrı hüküm kurulmadığı ve verilen hükmün de hangi yıla ilişkin olduğu anlaşılamadığından tebliğnamedeki 01.04.2004 ve 01.04.2005 tarihlerinde işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği yönündeki düşünceye de iştirak edilmemiştir.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25.11.2008 gün ve 2008/4944 Esas nolu iddianame ile, sanık hakkında “2003-2004-2005-2006-2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte belge düzenlemek ve defter ve belge ibraz etmemek suçlarından kamu davası açılmış olup, H.. B.. Denetim Grup Müdürlüğünce verilen ve 213 sayılı Yasanın 367. maddesi gereğince dava şartı olan ‘mütalaa’nın da sanık hakkında, “2003-2004-2005-2006- 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte belge düzenlemek ve defter ve belge gizlemek suçlarından verildiğinin anlaşılması karşısında, 213 sayılı Yasanın 359/a- 2. maddesinde düzenlenen defter ve belgeleri ibraz etmemek suçu ile aynı Yasanın 359/b-l. maddesinde düzenlenen sahte fatura düzenlemek fiillerinin birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturdukları, yine Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sahte fatura düzenlemek suçları bakımından da her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura düzenlenmesi durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınıp temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, defter ve belgeleri gizlemek suçu ile 2003-2004-2005-2006-2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarının tek suç kabulüyle tek hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.