YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/30051
KARAR NO : 2014/19595
KARAR TARİHİ : 19.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2012/269571
MAHKEMESİ : İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/10/2008
NUMARASI : 2006/200 (E) ve 2008/1035 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, görevi yaptırmamak için direnme, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
1-Sahtecilik suçuna konu nüfus cüzdanının incelendiği ekspertiz raporunda soğuk mühür izine ilişkin herhangi bir tespite yer verilmeden mevcut fotoğrafın daha önce aynı yerdeki fotoğrafın sökülmesinden sonra yapıştırılmış olduğunu açıklanması ve Dairemizce dosyada aslı mevcut suç konusu belge üzerindeki inceleme neticesinde de fotoğraf üzerinde mührün bulunmadığının görülmesi karşısında; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu göz önüne alınıp, sahte olduğu iddia edilen nüfus cüzdanının aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilerek, yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
2-TCK’nun 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme suçunda aranan “cebir veya tehdit” unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği somut kanıtlara dayalı olarak tartışılıp karar yerinde gösterilmeden yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
3-6136 sayılı Yasaya muhalefet suçu yönünden 5237 sayılı TCK’nun 7/2. madde ve fıkrasında “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3.
maddesinde de “lehe olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir” hükmü karşısında; suç tarihinden sonra 08.02.2008 günü yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa ile değişik 6136 sayılı Kanunun 13/4. madde ve fıkrasının sanık lehine olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken herhangi bir karşılaştırma yapmadan ve hangi düzenlemeye göre hüküm kurulduğu da gösterilmeden karışıklığa neden olacak şekilde temel cezanın belirlenmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.