Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/29964 E. 2014/17209 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/29964
KARAR NO : 2014/17209
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/159589
MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2009
NUMARASI : 2007/1363 (E) ve 2009/1214 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme

1-Sanığın, İçişleri Bakanlığı KİHBİD Başkanlığı bilgi toplama yönergesi uyarınca GBT kaydında yeralan mahkumiyet hükmüne ilişkin bilgi formunun iptali istemiyle Antalya Emniyet Müdürlüğüne verdiği 25.07.2007 tarihli dilekçe ekinde sunduğu beraate ilişkin mahkeme ilamının sahte olduğu iddiasıyla açılan kamu davasında; KİHBİD Başkanlığı sisteminden yapılan sorgulamada, ibraz edilen ilamda adı geçen mahkemeye ait aynı esas ve karar no’sunda yeralan sanık hakkındaki hükmün mahkumiyet hükmü olduğu anlaşılarak işlem yapılmadığı gibi sahte olarak ibraz edilen ilamın incelenmesinde ilam formatına uygun olarak yazılmadığının görüldüğü, ibraz edildiğinde doğruluğunu teyit bakımından yapılacak sorgulamada sahte olduğu anlaşılacağından hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmadığı, bu nedenle iğfal kabiliyetinin de bulunmadığı gözetilmeden, suça konu belgenin iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu karar yerinde tartışılmadan eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Suça konu sahte mahkeme ilamının 25.07.2007 tarihinde Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne ibrazından sonra 27.07.2007 tarihinde mahkeme karar kartonunda yapılan incelemede, sanık hakkındaki hükmün mahkumiyet olduğu tespit edilip fotokopisi alınıp onaylanarak soruşturma dosyasına eklendiği,ayrıca sanığın emniyet müdürlüğünde bulunan silah ruhsat dosyalarında da mahkumiyet hükmünün yer aldığı, yazı işleri müdürü onaylı sahte oluşturulan beraat ilamına ilişkin mahkeme yazı işleri müdürü ve kalem personelinin ifadelerinin tespitini müteakip 24.08.2007 tarihinde mahkeme karar kartonunda yapılan incelemede ise bu kez 27.07.2007 tarihinde karar kartonunda yer aldığı tespit edilen adli sicil kaydından silinen 31.10.1994 tarihli mahkumiyet hükmünün suça konu sahte beraat kararı fotokopisi ile değiştirildiğinin tespit edildiği iddiasıyla resmi belgeyi yok etmek suçundan açılan kamu davasında; sanığın olayla ilgili olarak ilk ifadesinin Cumhuriyet savcılığın’ca 03.09.2007 tarihinde tespit edildiği,bu tarihten önce resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan soruşturmadan haberdar olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığı,sanığın bizzat sahte ilamın bulunduğu karar kartonuna ulaşma imkanının olmadığı,beraat kararı olarak değiştirilen Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.10.1994 gün ve 1994/906-982 esas, karar sayılı mahkumiyet hükmünün yasal koşullarının oluşması nedeniyle adli sicil kaydından silinmesine karar verildiği, kaldı ki sanığın adli sicil kaydından silinen bu mahkumiyet kararının varlığına rağmen olay tarihlerinden önce silah taşıma ruhsatları aldığı, bu mahkumiyete ilişkin GBT kayıtlarının gerek silah ruhsatı alması gerekse yurt dışına giriş-çıkış gerekse diğer hukuki işlemlerde yasal olarak bir engel oluşturmayacağı için bu kayıtların silinmesi amacıyla sahte ilam oluşturma veya karar kartonundaki gerçek ilamı yok etme gibi ağır sonuçları olabilecek eylemlere tevessül etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı anlaşıldığından Emniyet Müdürlüğünde ve soruşturma dosyasında onaylı örnekleri bulunan mahkumiyet ilamının karar kartonundaki aslını yok etmek suretiyle resmi belgeyi yok etmek suçunu bizzat işlediği veya herhangi bir kişiyi azmettirdiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delillerin bulunmadığı gözetilmeden anılan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
3-Kabule göre de;
a-Suça konu sahte oluşturulmuş mahkeme ilamının kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu gözetilmeyerek resmi belgede sahtecilik suçundan verilen cezanın TCK.nun 204/3. maddesi uyarınca arttırılmaması,
b-5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.