YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/29788
KARAR NO : 2014/17222
KARAR TARİHİ : 22.10.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/254572
MAHKEMESİ : Sultanhisar (Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2010
NUMARASI : 2008/275 (E) ve 2010/143 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
1- Olay tarihinde başka suçtan dolayı sanığın işyerinde yapılan arama neticesinde, orjinal olmakla birlikte bir çok araca ait plaka, araç kimlik etiketleri ve ruhsat fotokopileri ile suça konu . (plastik levha) ve . nolu sahte olarak düzenlenmiş plakaların ele geçirildiği, sanığın savunmasında, kaportacılık yaptığını, kendisine tamir amacıyla getirilen bazı araçları tamir ettikten sonra sattığını, plakaların sahte olduğunu bilmediğini, … nolu plastik malzemeden yapılmış plakayı aracın plakasının belli olması için plastik PVC ile kendisinin yaptığını, üzerine aracın plakasını yazdığını, görünürde plakaya benzemediğini beyan ederek suçlamayı kabul etmemiş ise de, dosyada mevcut ekspertiz raporuna göre, … nolu plakanın, plastik levhanın ön yüzeyinin beyaz renkli folyo ile kaplanıp, üzerine siyah renkli “…” harf ve rakamları ile mavi renkli folyo üzerine beyaz renkli “TR” harflerinin yapıştırılması suretiyle oluşturulduğunun ve suça konu her iki plakanın sahte olarak düzenlenip yapılan sahteciliğin hüsnüniyetli kişilere karşı iğfal kabiliyetini haiz olduğunun belirlenmesi karşısında, sanığın savunmasında iddia ettiği gibi sadece aracın plakasının belli olması amacıyla ekspertiz raporunda özellikleri anlatıldığı şekilde bir zahmete katlanılmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği gibi, araç sahibi tanık K. S.in aracı hasarlı olarak satın aldığında sadece tek plakasının olduğunu, aracın 1 yıl kadar sanığın deposunda beklediğini ve daha sonra sanık tarafından tamir edilerek kardeşinin eşinin adına tescilinin sağlandığını beyan etmesi ve sanık hakkında benzer suçlar nedeniyle bir çok dava açılması ve bazılarından mahkumiyetine hükmedilmesi karşısında, işi gereği tamir için getirilse dahi suça konu plakaların sahte olduğunu bilebilecek bilgi ve tecrübeye sahip olan sanığın savunmasına itibar edilmeyip, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu gözönüne alınarak, öncelikle sahte olduğu iddia edilen plakalar duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri incelenip yasal unsurlarının bulunup bulunmadığı duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan ve sanık hakkındaki benzer nitelikteki dosyalarda getirtilip incelendikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme sonucu beraat kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
Adli Emanete kayıtlı suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanması ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 22.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.