Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/29420 E. 2014/15971 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/29420
KARAR NO : 2014/15971
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/257999
MAHKEMESİ : Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2010
NUMARASI : 2008/5 (E) ve 2010/239 (K)
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet

09.08.2007 tarihli tutanak içeriklerine göre sanığa ait şirketin adresinde bulunmaması ve yeni adreslerinin tespit olunamaması karşısında tebliğnamedeki 2. numaralı bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesinin, değişiklikten önceki ve sonraki halinin olaya ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın tespiti gerektiği, 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değiştirilmeden önceki 213 sayılı Yasanın 359/a-2-son maddesindeki hapis cezası 6 aydan 3 yıla kadar olup, hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde 16 yaşından büyük sanayi sektöründe çalışan işçilerin bir aylık brüt tutarın yarısının esas alınacağı, 08.02.2008 tarihinden sonra ise aynı madde ile hükmolunacak hapis cezası 1 yıldan 3 yıla kadar olmasına rağmen maddedeki paraya çevirmeye ilişkin bölümdeki 16 yaşından büyük sanayi sektöründe çalışan işçilerin bir aylık brüt tutarın yarısının esas alınacağına dair düzenlemenin hükümden önce 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesiyle değişik halinde yer almaması nedeniyle, anılan madde ile hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK’nun 50 ve 52. maddelerine göre seçenek yaptırıma çevrilmesi gerekeceği cihetle, sanığa hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmiş olduğu da dikkate alındığında, 5728 sayılı Yasanın 276. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2, TCK.nun 50 ve 52. maddelerine göre yapılacak uygulamanın sanık lehine olacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
2- 5271 sayılı CMK’nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada suç tarihi itibarıyla adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında anılan suçta oluşan bir zarar oluşmadığı da gözetilerek hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu halde “sanığın kurum zararını karşılamaması” şeklindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerde dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.