Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/29126 E. 2014/18341 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/29126
KARAR NO : 2014/18341
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/199381
MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/07/2009
NUMARASI : 2007/80 (E) ve 2009/549 (K)
SUÇ : Resmi belgede ve mühürde sahtecilik

Sanık C.. K.. hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nun 51. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ile ilgili yapılan değerlendirme sırasında mahkemece gösterilen gerekçe nedeniyle adı geçen sanık hakkında CMK’nun 231. maddesi ile ilgili bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:
Resmi evrakta sahtecilik suçlarının konusunu oluşturan belgenin, taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da hukuki hüküm ifade eden bir olayı kanıtlamaya yarayan yazı olduğu, 5237 sayılı TCK’nun 204. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, belgenin varlığının kabulü için yazılı kağıdın bulunmasının zorunlu olmadığı, bir metal levha üzerine yazı yazılması halinde de diğer unsurların varlığı durumunda, belgeden söz edilebileceği, bu bakımdan araç plakalarının da resmi belge olarak kabulü gerekeceği cihetle sahte plaka oluşturulması veya bu plakanın bilerek kullanılması eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesine uyan suçu oluşturacağı, aynı Yasanın 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, aksi halde suçun aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde teselsülün gerçekleşmediği kabul edilmelidir. Dairemizin de yerleşik uygulamaları duraksamasız şekilde bu yöndedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışıgında somut olaya gelince;
Hakkında beraat kararı verilen M.. G..’ın sanık H.. G..’a Bakırköy 13. Noterliğince verilme 29 Temmuz 2003 gün ve 29141 sayılı 34 YK 5188 plakalı kaza nedeniyle pert olmuş aracını hurdaya çıkarıldıktan sonra satmaya, H.. K..’ın da sanık C.. K..’a Bakırköy 28. Noterliğinin 06.12.2005 gün ve 47217 sayılı araç alımına ilişkin verdiği vekaletnamelerle haklarında mahkumiyet kararı verilen adı geçen sanıkların M.. G..’a ait olan ve kaza nedeniyle pert olmuş 34 YK 5188 plakalı aracı bu vekaletnamelere dayanarak Beyoğlu 23.Noterliğinin 09.12.2005 gün ve 71440 sayılı işlemle beraat eden sanık H.. K..’a satışını gerçekleştirdikleri, bilahere noterde satışı yapılan perte çıkmış bahsi geçen araç yerine 15.05.2005 tarihinde çalınan ve müşteki M.. H..’a ait 34 EEK 06 plakalı aracı sahte plaka ve muayene kısmı üzerinde sahtecilik yapılmış tescil belgeleriyle beraat eden sanık H.. K..’a teslim ettikleri, aracın üzerinde sahte plaka ve muayene kısmında sahtecilik yapılmış trafik tescil belgesiyle birlikte 30.01.2006 tarihinde Utku Korkan’da ele geçirildiği sübut ve kabul olunan olayda; noterlerce düzenlenen vekaletnameler ile satış sözleşmelerinde bir sahtecilik bulunmadığı, farklı tarihlerde düzenlendiği saptanamayıp resmi belge niteliğinde bulunan plakalar ile araç ruhsatının muayene bölümünde yapılan sahtecilik eylemlerinin bir bütün halinde TCK’nun 204/1. maddesinde belirtilen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ancak belge çeşitliliği ile düzenlenen sahte belge sayısının anılan Yasanın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden, denetime olanak sağlayacak şekilde hangi belge nedeniyle hangi maddenin uygulandğı da kararda açıklanıp gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar C.. K.. ile H.. G..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 04.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.