YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28998
KARAR NO : 2014/21833
KARAR TARİHİ : 16.12.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/185010
MAHKEMESİ : Ünye Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/01/2010
NUMARASI : 2008/624 (E) ve 2010/81 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
Her iki aracın satın alınmadan önceki evraklarında yazılı olan şase numaraları ile yakalandıkları andaki şase numaralarının aynı olduğu ve sanıkların araçları satın aldıkları tanıklar H.. E.. ile E.. A..’ın sattıkları aracın motor ve şase numaraları aynı olmakla birlikte araçların fiziken aynı olmadığını belirtmeleri, buna ilişkin teşhiste bulunmaları ve kriminal raporlarda her iki aracın şase numaralarını bulundukları yere komple sonradan eklendiğinin belirtilmesi karşısında; Yüksel ve Ziya’nın suçunun sübutu yönünden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamenin bu hususta bozma isteyen düşüncesine iştirak olunmamıştır.
1- Sanık A.. F..’ın işyerinin kendi üzerine kayıtlı olduğunu ancak işleri çocukları olan diğer sanıkların idare ettiğini ve diğer sanıkların da babalarının sanığın suça katıldığına dair bir beyanlarının bulunmaması karşısında; tanık E.. A..’ın, sanıklardan birinin babası ile geldiğine ilişkin ifadesi dışında mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olması, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği cihetle; hurdaya çıkmış veya başka şekilde temin ettikleri araçların şase ve motor numarası bilgilerini, çalıntı veya benzeri suretlerle ellerinde bulunan araçların üzerine işleyerek gerçek motor ve şase numarası bilgilerini yok etmek suretiyle resmi evrakta sahtecilik suçunu işledikleri iddia olunan sanıklar Yüksel ve Ziya yönünden; fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi bakımından motor ve şase üzerindeki sahteciliklerin ayrı tarihlerde yapıldığına ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğunun karar yerinde gösterilmesi, farklı tarihlerde yapıldığının kanıtlanamaması halinde ise güttükleri amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte işlem sayısı gibi hususlar temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınarak sanıklar Yüksel ve Ziya hakkında tek bir suçtan ceza tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde her araç için ayrı ceza verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 16.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.