Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/28702 E. 2014/15859 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28702
KARAR NO : 2014/15859
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/222274
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/02/2010
NUMARASI : 2006/696 (E) ve 2010/56 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nun 58. maddesi hükümlerinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Suçtan önce kasıtlı bir başka suçtan mahkumiyetleri bulunması nedeniyle hakkında 5728 sayılı Yasayla değişik CMK’nun 231. maddesinin uygulanması olanağı bulunmayan sanık hakkında yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın, müşteki R.. S..’a ait olup 28.09.2005 tarihinde İstanbul ilinden çalınan araç üzerinde takılı …. sayılı plakalar ve bu plaka için düzenlenmiş sahte motorlu araç trafik ve tescil belgesi ile birlikte yakalandığının iddia ve kabul edilmesi, dosyada mevcut kolluk fezlekesinde sanığın yakalandığı esnada Duran ve Nurhayat oğlu 1973 d.lu İ.. Ö.. adına düzenlenmiş kimliği kullandığının ve bu kimlik ile ilgili ayrıca yasal işlem yapıldığının bildirilmesi karşısında;mükerrer yargılamaya engel olmak ve zincirleme suç hükümlerinin varlığının tayini bakımından, sanık hakkında İ.. Ö.. adına düzenlenmiş sahte kimliği kullanmaktan dolayı soruşturma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kamu davası açılıp açılmadığı araştırılıp, dava açılmış ise bu dava ile birleştirilmesi, birleştirilmesi mümkün değil ise davayı ilgilendiren belgelerin onaylı suretleri dosya arasına alındıktan sonra adına sahte belge düzenlenen İ.. Ö..’in gerçek kişi olup olmadığı araştırılıp, hayali olması halinde eylemin kül halinde 5237 sayılı Yasanın 204/1. maddesinde öngörülen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği, İ.. Ö..’in gerçek kişi olduğunun tespiti halinde ise sanığın eyleminin 5237 sayılı Yasanın 43/2. madde kapsamında zincirleme sahtecilik suçunu oluşturabileceği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.10.2011 gün ve 115/197 sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK’nun 43/1. maddesinde “değişik zamanlarda” denilmesi karşısında, sanığın aynı araç için düzenlenmiş sahte plaka ile bu plakaya göre düzenlenmiş motorlu araç trafik ve tescil belgelerini kullanmaktan ibaret eylemi nedeniyle, belgelerin farklı tarihlerde yapıldığına dair kesin delil bulunmayıp fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekmesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden yazılı şekilde teselsül eden resmi belgede sahtecilik suçundan ceza tayini,
3-5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki hak yoksunluğunun şartla tahliye tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer hak yoksunluklarının ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.