Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/28068 E. 2014/16774 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28068
KARAR NO : 2014/16774
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/311090
MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2010
NUMARASI : 2007/1278 (E) ve 2010/1805 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

I- Sanıkların iştirak halinde katılan S.. Y..’ın yazı ve imzasını taklit ederek 4 adet sahte senet tanzim edip icraya koyarak sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma aşamasında Adli Tıp ve Grafoloji uzmanı Dr. G. B.’den alınan 25.07.2007 tarihli bilirkişi raporunda suça konu senetlerdeki yazı ve imzaların katılan S.. Y.. ile sanıklardan M.. B..’nın eli ürünü olmadığı, bu imza ve yazıların sanık N.. B..’nın eli ürünü olduğunun; yargılama sırasında Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı Dr. S. S. G.’ın düzenlediği 18.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda ise, suça konu senetlerdeki yazı ve imzaların katılan S.. Y..’ın eli ürünü olduklarının; yine yargılama aşamasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 27.09.2010 tarihli raporda ise senetlerdeki yazı ve imzaların katılan S.. Y..’ın eli ürünü olmadıkları, sanıkların eli ürünü olup olmadıklarının ise tespit edilemediğinin belirtildiği, böylece her üç bilirkişi raporu arasında sanıkların hukuki durumunu etkileyecek şekilde aykırılıklar bulunduğunun anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından; suça konu senetlerin bu kez Güzel Sanatlar Fakültelerinden seçilecek yazı ve imza incelemesinde uzman 3 kişilik bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek bu raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
II-Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nun 80. maddesinden farklı olarak “değişik zamanlarda” denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, somut olayda suça konu farklı tarihlerde düzenlendiklerine ilişkin kanıt bulunmayan senetlerin aynı anda icra takibine konularak kullanıldıklarının anlaşılması karşısında; 765 sayılı TCK’nun 80. maddesinin aksine 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulama koşulunun oluşmadığı gözetilmeden ve uygulamalı karşılaştırma yapılmadan sanıklar hakkında yazılı şekilde fazla ceza tayini,
2-Sanıkların katılandan alacaklarını alabilmek amacıyla dava konusu senetleri icraya koydukları iddia edildiğinden, haklarında 765 sayılı TCK’nun 347. (5237 sayılı TCK’nun 211.) maddesinin uygulama koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılmaması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.