Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/26986 E. 2014/15700 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26986
KARAR NO : 2014/15700
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/87540
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. (Kartal 3.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2011
NUMARASI : 2011/47 (E) ve 2011/391 (K)
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde; “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.” Buna paralel hüküm içeren 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK.nun 34. maddesinde de “Hakim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil gerekçeli yazılır.” hükümleri yer almaktadır.
Gerekçe; hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve maddi olaya uygun açıklamasıdır. Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde; geçerli, yasal ve yeterli olması gerekir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmez ve uygulamada keyfiliğe yol açar.
Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nun 34, 230, 232 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanığın eylemlerinin ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması, sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili kurulan mahkumiyet hükmünün dayanaklarının gerekçeleriyle kararda açıklanıp gösterilmesi gerekirken, somut olayda; Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009/12311 Esas sayılı iddianemesinde sanığın yetkilisi olduğu şirketin yalnızca E.. Metal Ltd. Şti. tarafından düzenlenmiş 354 faturayı kullandığından bahisle eylemin sınırlanmış olmasına rağmen vergi inceleme raporlarından 354 fatura içerisinde sahte fatura düzenleyicisi olduğu iddia edilen ve iddianamede isimlerine yer verilmeyen diğer firmaların da bulunması nedeniyle, iddianame kapsamı tartışılarak suç tarihlerinin belirlenip, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura kullanılması durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği de gözetilerek, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 25.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.