Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/26924 E. 2014/10167 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26924
KARAR NO : 2014/10167
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/128465
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. (Üsküdar 1) Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2009
NUMARASI : 2009/21 (E) ve 2009/413 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1-TCK’nun 204/2. maddesinde yazılı “memurun resmi belgede sahteciliği” suçu özgü suçlardan olup, failinin anılan Yasanın 6. maddesinde tanımlandığı şekliyle ‘kamu görevlisi’ niteliğini taşıması ya da özel yasası gereğince kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen bir kimse olması gerekmektedir.
KİT rejimine tabi bulunan PTT Genel Müdürlüğünde 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında istihdam edilen personel, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11/b maddesi uyarınca, “ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı” kamu görevlisi sayılmaktadırlar. Diğer taraftan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 1. maddesi gereği anılan kanun hükümlerine göre tebligat işlemlerini yapmakla PTT Genel Müdürlüğünün yetkili kılınmış ve anılan Kanunun 52. maddesi gereğince de “bu kanunun tatbikinde görevli memur ve hizmetliler ile mahalle, köy muhtar ve ihtiyar heyeti meclisi azalarının” işledikleri suçlarda kamu görevlisi gibi sayıldıkları kabul edilmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca 7201 sayılı Kanun gereği tebligat işlemlerinde görevlendirilecek personelin PTT Genel Müdürlüğü personeli olması zorunlu olup, hizmet satın alınması suretiyle kurulan hukuki ilişkiye dayalı olarak iş gördürülen müteahhit firma çalışanına tebligat görevi verilmesi yasaya aykırıdır. Nitekim 5584 sayılı Posta Kanununun “Ulaştırma Sözleşmeleri” başlıklı 10. maddesinin gerek önceki metnine ve gerekse 29.4.2009 tarihli ve 5893 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle eklenen “PTT İdaresi postaların ayrım ve dağıtım işlerini ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürebilir” şeklindeki ikinci fıkrasına göre de tebligat işlemlerinin müteahhit firma çalışanına gördürülmesi yasaya uygun değildir. 5893 sayılı Kanun değişikliği ile yalnızca ayrım ve dağıtım işleri ihale yoluyla gördürülebilecek işlerden olup, tebligat işlemleri kapsam dışında tutulmuştur.
Yukarıdaki açıklamaya göre somut olayda; suç tarihinde posta dağıtıcısı olarak görev yapan sanığın müştekiler adına Ümraniye 2. İcra Müdürlüğünün 2006/7693 ve 7695 Esas sayılı icra takip dosyalarından gönderilen ödeme emirlerini içeren tebligat evraklarını, müştekiler tebligat adreslerinde ikamet etmemelerine rağmen bizzat müştekilere tebliğ etmiş gibi tebligat evraklarını onların yerine imzalayarak üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edilmesi, hükme esas alınan 12.11.2008 tarihli bilirkişi incelemesinin müştekiler ile hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen site yöneticisi O.K.’nin imzaları üzerinde yapılıp, tebligat evraklarındaki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığına dair bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve müştekilerin tebligat tarihinde fiilen nerede ikamet ettikleri, tebliğ işlemlerinin yapıldığı Y.S. sitesi H. Mah. Y. Sokak .. Blok No:. Ç. adreslerinde ikamet edilip edilmediği, adreslerin boş olup olmadığı araştırılmadan kararın verilmiş olması, Ümraniye PTT Merkezi Müdürlüğünün 20.07.2009 ve 21.10.2009 tarihli yazılarına göre sanığın PTT Genel Müdürlüğü ile I. K. Tekstil ve Nakliyat Tic. Ltd. Şti. arasında suç tarihinde yürürlükte bulunan 5584 sayılı Posta Kanununun 6 ve 10. maddeleri uyarınca düzenlenen “Posta Tekeli Dışında Kalan Gönderilerin Taşınması ve Dağıtımı Hizmetlerine İlişkin Sözleşme” kapsamında çalıştırılan şirket elemanı olduğunun sanığın görevinin “kayıtsız” gönderileri “postaya verilirken ve teslim tesellüm sırasında herhangi bir kayıt tutulmayan postalar” dağıtmak olmasına rağmen personel yetersizliği nedeniyle “kayıtlı” gönderi dağıtım işlerinin de yaptırıldığının belirtilmesi karşısında; suç tarihinde tebligat işlemlerinin yapıldığı adreslerin boş olup olmadığı, adreslerde fiilen kimlerin ikamet ettikleri araştırılıp, tebligat evrakları üzerindeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığına dair bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, şirket elemanı olup PTT İdaresi personeli olmayan sanığın üzerine atılı eyleminin sübutu halinde ise yaptığı görev itibariyle kamu görevlisi sayılmaması nedeniyle TCK’nun 204/1. maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik inceleme sonucu suç vasfının yanlış tayini ile yazılı şekilde sanığın “memurun resmi belgede sahteciliği” suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Suça konu belgelerin akıbeti hakkında bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.