Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/26907 E. 2014/10165 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26907
KARAR NO : 2014/10165
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/90691
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2009
NUMARASI : 2007/755 (E) ve 2009/1055 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

I-07.11.2006 tarihli Adana Kriminal Polis Laboratuvarı raporunda K.. K.. adına düzenlenmiş suça konu polis tanıtma kartı ile personel kimlik kartı üzerindeki sahteciliğin Emniyet görevlilerinin bizzat kontrol etmeleri durumunda, ilk bakışta dikkati çekmesi nedeniyle, belirtilen şahıslara karşı iğfal kabiliyetini haiz olmadığı,cüzdan içerisinde taşınması ve gösterilmesi durumunda, görevlilerin yapacakları kontrollerde ve bunların dışında kalan şahıslarca, ilk bakışta ve kolaylıkla anlaşılmasının mümkün olmaması nedeniyle iğfal kabiliyetini haiz olduğu, ancak K.. K.. adına düzenlenmiş sürücü belgesinin aldatma yeteneğinin bulunmadığının belirtilmesine rağmen belgeler üzerindeki fotoğraflar üzerinde soğuk mühür izinin bulunup bulunmadığından bahsedilmemesi, mahkemece belge asılları üzerinde yapılan incelemede de mühür izleri ile ilgili bir tespitin bulunmaması karşısında; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, emanette kayıtlı belge asılları getirtilip yeniden incelenmek suretiyle ayrıntılı özellikleri ile fotoğraflar üzerinde soğuk mühür izinin bulunup bulunmadığı duruşma tutanağına geçirilip, belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
II- Kabul ve uygulamaya göre de;
1-5271 sayılı CMK’nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 20.10.2007 tarih ve 2007/16615 Esas sayılı iddianamesi ile suç tarihinde sanığın kendisinden ele geçen müşteki K.. K..’nın kimlik bilgileri ile düzenlenmiş ancak üzerlerinde sanığın resimleri bulunan sürücü belgesi, polis tanıtma kartı ile personel kimlik kartını sahte düzenlediğinden bahisle kamu davasının açıldığı, sanığın müşteki K.. K..’ya yönelik eyleminin tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın, dosya kapsamına göre suç tarihinde M. A. isimli başka bir kişiden ele geçirilen ve dava konusu edilmeyen A. G.adına düzenlenmiş sürücü belgesi ile müşteki K.. K.. adına düzenlenmiş polis tanıtma kartı ile personel kimlik kartını sahte düzenlediğinin kabulü ile iddianame dışına çıkılmak suretiyle dava konusu yapılmayan eylem esas alınarak sanık hakkında yazılı şekilde A.G.ve K.. K..’ya yönelik eylemlerinden dolayı ayrı ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yeralan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.