YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26868
KARAR NO : 2014/10232
KARAR TARİHİ : 27.05.2014
Tebliğname No : 11 – 2012/114144
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 25. (Ümraniye 3.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2011
NUMARASI : 2010/288 (E) ve 2011/1003 (K)
SUÇ : Sahte fatura kullanmak
Vergi Dairesinin 16.03.2010 gün ve 05044 sayılı mütalaasında; şirket yetkilisi sanık hakkında düzenlenen vergi suçu raporuna atıfta bulunularak sanığın 213 sayılı Yasanın 359/b-l. maddesi gereğince cezalandırılması için suç duyurusunda bulunulduğu, vergi suçu raporunda ise sanığın 2005, 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullandığından 213 sayılı Yasanın 359/b-l. maddesi gereğince suç duyurusunda bulunulması gerektiğinin belirtildiği, 30.03.2010 tarihli iddianamenin de mütalaa ve vergi suçu raporu ile uyumlu olduğu, 23.12.2011 günlü hükmün ise sanık hakkında 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan kurulduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1- Sanığın yetkilisi olduğu şirketin 2005-2006 takvim yıllarında sahte fatura kullandığının iddia edildiği olayda; sanığın kullandığı ve sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen şirketler hakkında düzenlendiği belirtilen vergi tekniği raporları ve eklerinin aslı veya onaylı örnekleri getirtilerek, anılan raporlarla ilgili olarak faturaları düzenleyen şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının ilgili vergi dairesinden araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak gerektiğinde faturaları düzenleyen şirket ile sanığın yetkilisi olduğu şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan deliller bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Hükmün gerekçesinde sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanacağı belirtildiği hüküm fıkrasında koşulları bulunduğu halde anılan Yasa maddesinin uygulanmayarak eksik ceza tayini suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
3- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin c bendinde yer alan hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu hariç olmak üzere uygulanması gerektiğinin dikkate alınmaması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 27.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi