Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/26864 E. 2014/10166 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26864
KARAR NO : 2014/10166
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/78035
MAHKEMESİ : Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2009/638 (E) ve 2011/606 (K)
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek

I- Suç tarihinde İlyasbey Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olan E.D. Mühendislik İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti’nin müdürü olan sanık Ö.. C.. ile şirketin eski yetkilisi sanık Y.. C..’ın 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında aralarında gerçek bir ticari faaliyet bulunmamasına rağmen İlyasbey Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi Ş. Madencilik Ltd. Şti. isimli şirket adına düzenledikleri tüm faturaların sahte olduğunun iddia ve kabul edilmesi, sanık Önder’in şirket hisselerini 2005 yılı başında babası olan sanık Yener’den devraldığını ve 2005 yılından itibaren şirketin yetkilisinin kendisi olduğunu, düzenledikleri tüm faturaların gerçek olduğunu savunması, sanık Önder’in şirket müdürü olduğuna dair Gebze 1. Noterliğinin 11.05.2005 tarihli imza sirküsü suretinin mevcut olması ve suç tarihlerinde sanık Yener’in şirketin ortağı olup olmadığına dair bir delilin dosya arasında bulunmaması, yapılan UYAP sorgulamasında sanık Yener hakkında Gebze 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2013 tarih 2011/1108 Esas ve 2013/120 Karar sayılı kararı ile 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında işlediği vergi suçlarından kesinleşmiş hapis cezalarının bulunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti ve mükerrer yargılamanın önlenmesi bakımından; sanık Yener’in suç tarihlerinde şirketin ortağı olup olmadığı, şirket hisselerini devir etmiş ise tarihi tespit edilip, Gebze 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/1108 Esas sayılı dosyası getirtilip incelenerek, sanık Yener hakkında E. D. Mühendislik İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti’nin faaliyeti kapsamında “sahte fatura düzenlemek” suçundan açılmış bir kamu davası olup olmadığı araştırılıp, sanıkların faturaları düzenledikleri iddia edilen İlyasbey Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi Ş.Madencilik Ltd. Şti. hakkında düzenlenmiş karşıt inceleme raporlarının olup olmadığı, suça konu sahte faturaları kullanan şirket yetkilileri hakkında kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikalinin sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ile bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları sanıkları tanıyıp tanımadıklarının saptanması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden satıcı ile alıcı arasında mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan şirket banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığı karşılaştırmalı inceleme yaptırılarak araştırılıp, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip, sanık Yener’in suç tarihlerinde suça konu şirketin ortağı veya yetkilisi olmadığının tespiti halinde ise sanık Önder’in sahte fatura düzenleme eylemine ne şekilde katıldığı karar yerinde açıklanıp tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu isabetsiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
II- Kabule göre de;
1-15.06.2009 günlü iddianamedeki anlatıma ve dayanağı olan 22.01.2009 gün ve VDENR-2009-1102/32 sayılı vergi suçu raporu ile ekleri içeriğine göre; sanıklar hakkında “2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kamu davası açıldığı ve her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden, hangi yılda işlenen suçla ilgili olduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek hüküm kurulması,
2-5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanıkların sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Her iki sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği gözetilerek katılan lehine takdir edilen vekalet ücretinin sanıklardan müteselsilen alınmasına karar verilmesi gerekirken, “…. sanıktan tahsiline” denilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.