YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26648
KARAR NO : 2014/8417
KARAR TARİHİ : 30.04.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/114546
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2010
NUMARASI : 2009/482 (E) ve 2010/169 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
Sanığın, soruşturma ve kovuşturma aşamasında tespit edilen anlatımlarında, katılan A.. K..’in şirketinde genel müdür yardımcısı olarak 3 yıl çalıştığını,şirketi temsile yetkisi olmamakla birlikte şirket yetkilisi A.. K..’in bilgi ve rızası dahilinde şirket adına çek ve senetler imzaladığını ve bunların ödendiğini,suça konu senedi de gene şirket yetkilisinin bilgi ve rızası dahilinde şirketin E.. E..’den satın almış olduğu binek araca karşılık olarak şirketin kaşesini kullanıp imzalayarak verdiğini, E.. E..’in kendisinin şahsi cirosunu istemesi nedeniyle alacaklı olarak adını yazıp senedi kendisine ciro ettirdiğini savunması, katılan E.. E..’in soruşturma aşamasında tespit edilen anlatımında, tanıdığı olan U.. G.. ile işyerine gelen sanığın kendisini L.. G.. isimli şirketin genel müdürü olarak tanıtarak araba satın almak istediğini söylediğini,40.000.-TL bedelli araca karşılık 3000 ABD doları karşılığında 7-8 adet senedi şirket kaşesini basıp imzalayarak verdiğini,senetlerin arkasına U.. G.. ve sanığın cirosunu aldığını,senetler ödenmeyince adını bilmediği şirket yetkilisini aradığını,sanığın şirketle alakasının kalmadığını,senet bedelini ödemeyeceklerini söylediğini beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti ve suç kastının tayini bakımından, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı ve 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmaz ise de failde belgede sahtekarlıkta bulunmak kastına etki yapabileceği cihetle, öncelikle, katılan E.. E..’den satışa ilişkin tüm belgeler istenerek,aracın kime satılıp teslim edildiği, tescilinin kimin adına ne şekilde yapıldığı, suça konu senet karşılığı alınan aracın şirket adına alınıp alınmadığı tarafların da beyanlarına başvurulmak suretiyle araştırılıp,katılan E.. E.. beyanında adı geçen ve senette cirosu bulunan U.. G.. celbedilerek konuya ilişkin bilgi ve görgüsünün tespiti amacıyla tanık sıfatıyla beyanına başvurularak, katılan E.. E.. tarafından araç karşılığı sanık tarafından verildiği beyan edilen ancak dava konusu olmayan senetler arasında şirket tarafından ödenen senet olup olmadığı, sanık tarafından, şirket adına daha önce imzalanıp şirket tarafından ödenen çek ya da senetler bulunup bulunmadığı da saptandıktan sonra toplanan delillerin birlikte değerlendirilip sanığın sahtecilik ve dolandırıcılık kastıyla hareket edip etmediği saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.