Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/26338 E. 2014/7864 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26338
KARAR NO : 2014/7864
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/88490
MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2011/220 (E) ve 2011/824 (K)
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet

1-Sanığın “A.. A.. İnşaat Sanayi Taahhüt Ticaret Ltd. Şti.nin ortakları ben ve annem N.. T..’dır, şu anda şirket faaliyette değildir. 2005 yılında şirketin yetkili temsilcisi bendim. Ben ve annem ticari amaçla bu şirketi kurmuştuk, ancak bir takım şeyler yürümedi. Şirketi sahte fatura düzenlemek için kurmuş değiliz. Ben sahte fatura düzenlemedim, lehine sahte fatura düzenlendiği iddia edilen Efeler Vergi Dairesi mükellefi K.. İnşaat Taahhüt Nakliyat Turizm Oto Alım Satım Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti.ni de bilmiyorum. Benim yöneticisi olduğum A.. A.. Şirketinin faturalarının kim tarafından kesildiğini de bilmiyorum.” şeklindeki savunması, suça konu sahte faturalar düzenlenmeden önce 26.08.2005 tarihinde sahibi olduğu şirkete ait faturaların kardeşi B.. T.. tarafından imzalanması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi sunması, düzenlenen faturaları kullandığı iddia olunan ve hakkında vergi tekniği raporu hazırlanan K.. İnşaat Ltd. şirketi yetkilisi Y.. K..’nun faturaları bir kadından almadığı yönündeki beyanı karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından faturlar üzerinde imza ve yazı incelemesi yaptırılması, sanığın kardeşi B..T..’nın tanık olarak dinlenilmesi, sahte fatura kullanmak eyleminden hakkında vergi tekniği raporu düzenlenen Y.. K.. hakkında, kamu davasının dosyamızı ilgilendiren evraklarının onaylı suretlerinin alınması ve adı geçen bu kişiden faturaları hangi ticari ilişki nedeniyle kimden aldığının sorulmasından sonra sonucuna göre hukuki durumun değerlendirilmesi yerine eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1.fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesinde “hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında; mahkemece “denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığın ertelenen cezasının infaz kurumunda çektirilmesine” karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.