Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/25869 E. 2014/6298 K. 02.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/25869
KARAR NO : 2014/6298
KARAR TARİHİ : 02.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/91890
MAHKEMESİ : Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/11/2009
NUMARASI : 2007/421 (E) ve 2009/480 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma

Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-)Resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Sanığın, suça konu S.. A.. adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı ile 12.04.2006 tarihinde Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğüne başvurarak pasaport aldığı, 04.09.2006 günü yakalamalı olarak arandığı başka suç nedeniyle suça konu sahte nüfus cüzdanı ile yakalandığında alınan ifadesinde durumun tespit edilerek Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca “sahte pasaport tanzim etmek” suçundan evrakın tefrik edilerek yetkisizlik kararıyla Fatih Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği ve sanık hakkında “sahte pasaport düzenlemek” suçundan Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/600 esas nolu dosyası üzerinden yargılama yapıldığının anlaşılması karşısında , öncelikle bahse konu dava dosyası celp edilip mümkünse bu dosya ile birleştirilmesi, aksi takdirde ayrıntılı olarak duruşma tutanağına geçirilip dosyamızı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra sanığın eyleminin bütün halinde zincirleme şekilde resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-)TCK’nun 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanılması gerektiği, somut olayda, hakkında başka bir soruşturma bulunması nedeniyle yakalama kararı çıkarılan sanığın, bu yakalama kararına istinaden araştırma yapan ve gerçek kimlik bilgileri ile kendisini tanımakta olan kolluk görevlilerine S..A.. isimli şahıs adına düzenlenen ve sanığın fotoğrafını taşıyan sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiği sırada yakalandığı, kolluk görevlilerince sanığın gerçek kimliğinin önceden biliniyor olması nedeniyle yakalama tutanağı ve diğer tüm soruşturma evraklarının sanığın gerçek kimlik bilgilerine göre düzenlendiği, sanığın, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimlik bilgilerini kullandığı S.. A..’u ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği cihetle, 5237 sayılı TCK’nun 268. maddesinde düzenlenen iftira suçunun unsurlarının bulunmadığı gibi memura yalan beyanda bulunma suçunun da unsurlarının oluşmadığı cihetle yüklenen suçtan sanığın beraaati yerine yazılı şekilde “iftira” suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.