YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/25524
KARAR NO : 2014/9675
KARAR TARİHİ : 20.05.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/222044
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/01/2011
NUMARASI : 2009/837 (E) ve 2011/41 (K)
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
I-) Sanığın 2005 ve 2006 takvim yıllarında kullandığı ve sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen, şirketler ve şahıslar hakkında düzenlendiği belirtilen Vergi Tekniği Raporları ve sair raporların onaylı örnekleri getirtilerek, anılan raporlarla ilgili olarak faturaları düzenleyen şirket yetkilileri ve şahıslar hakkında dava açılmış olup olmadığının ilgili Vergi Dairesinden araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları celp edilip incelenerek, özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, mal ve hizmet bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyenler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, toplanan deliller bütün halinde değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
II-) Kabule göre de;
1-5271 sayılı CMK’nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, “sahte fatura kullanmak” ve “sahte fatura düzenlemek” suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu ve birbirine dönüşemeyeceği de dikkate alındığında, sanık hakkındaki kamu davasının İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 09.11.2010 tarihli mütalaası ile vergi suçu ve vergi tekniği raporlaruna uygun olarak “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçundan açıldığı,”sahte fatura düzenlemek” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak dava konusu yapılmayan “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından kamu davası açılmış olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura kullanılması durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel ceza alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde tek suçtan hüküm kurulması,
3-Adli sicil kaydı bulunmayan ve cezası ertelenen sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 231. madde hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılmaması,
4-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.