YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/25029
KARAR NO : 2014/9757
KARAR TARİHİ : 20.05.2014
Tebliğname No : 15 – 2012/221177
MAHKEMESİ : Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2011
NUMARASI : 2011/140 (E) ve 2011/222 (K)
SUÇ : Sahtecilik
1-Sanığın B. İ…. … Ltd. Şti. hisselerini 29.06.2007 tarihinde devralmış olmasına rağmen yetkili olmadığı dönemde kendisini alacaklı göstererek şirket adına çek keşide edip piyasaya sürdüğü, bu şekilde keşide ettiği 02.06.2007 tarihli çeki müştekiye vermek suretiyle sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılamasında, sanığın suçlamayı kabul etmemesi, suça konu çeki şirketin devralınması sürecinde ihtiyaç duyması sebebiyle birlikte ortaklık yapacağı C. S.dan yazılı şekilde aldığını, 1. ciranta yazı ve imzasının kendisine ait olduğunu, temyiz dilekçesinde ise şirket adına yetkili olduğunu beyan etmesi, dosya içerisinde bulunan şirketin önceki sahibi T.. B.. hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan dava dosyasının içerisinde, sanığın beyan ettiği gibi adı geçen şirket adına çek keşide ve ciro etme yetkisi veren Altındağ 5. Noterliğince düzenlenmiş 10.01.2007 tarihli vekaletnamenin bulunduğu, UYAP üzerinden yapılan araştırmada, dairemizin 2012/13329 Esasına kayıtlı Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/254 Esas sayılı dosyasında sanık hakkında adı geçen şirket adına keşide edilen 30.03.2007 tarihli başka bir çek nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan da kamu davası açıldığı anlaşılmakla, temyiz aşamasında olan her iki dava dosyasının birlikte incelenmesinde, yukarıda anılan dosyada tanık olarak dinlenen şirketin önceki yetkilisi T.. B..’ın 14.05.2009 tarihli beyanında, “şirketi 2007 yılının başlarında fiilen sanık A.. D.. ile C. S.’a devrettiğini, ancak noter işlemlerini 2007/Haziran ayında yaptıklarını, bu dönem içerisinde şirketin idaresi için sanık A.. D..’e vekaletname verdiğini ve şirkete ait çekleri teslim ettiğini, bu aşamadan sonra şirketle hiçbir ilgisinin kalmadığını” beyan etmesi karşısında, suç tarihi itibariyle şirketi 10.01.2007 tarihli vekaletnameye istinaden fiilen idare eden ve 29.06.2007 tarihinde de devralan sanık A.. D..’in suça konu çeki şirket ortağı olmayı düşündüğü C.S.’a düzenletmesi şeklindeki somut olayda, sanığın sahtecilik kastıyla hareket ettiğinin ispatlanamaması nedeniyle; suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.