Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/24435 E. 2014/10162 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/24435
KARAR NO : 2014/10162
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/380652
MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/07/2011
NUMARASI : 2009/746 (E) ve 2011/502 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1) M.. I..’ın 4 katlı binasını satmak için emlakçılık yapan S.. S.. ile anlaştığı, Sefer’in de M.. D.. ve sanık F.. K.. ile anlaşarak iki katı ruhsatsız olan bina için belediyece onaylanmış görünen sahte proje ile tapu kaydı üzerinde kat irtifakı işlemi yapıldığının iddia ve kabul edilmesi, sanığın aşamalarda istikrarlı olarak Sefer’in kendisini ölçüm yapmak için Melahat’in evine götürdüğünü, proje çizmesini istediğini ancak kendisinin kabul etmediğini savunması, Melahat’in binanın satışı için emlakçılık yapan Sefer ile anlaştığını, bir süre sonra kat irtifakı alınarak daha kolay satılacağını 10.000 TL masraf istediğini 7.500 TL’ye anlaştığını, diğer sanıkları tanımadığını beyan etmesi, Sefer’in işlemler için Fuat ve Mustafa ile anlaştığını bir süre sonra Fuat’ın işlemlerin bittiğini tapuya gidilmesi gerektiğini söylediğini belirtmesi, Mustafa’nın tapu takip işi yaptığını, Sefer’in kendisine verdiği evrakları tapuya götürdüğünü ifade etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi bakımından, emanette kayıtlı proje getirtilip incelenerek, mimar görünen Ü. G.’ın tanık olarak dinlenilerek projeyi kimin isteği ile hazırladığı sorulup, sanığın ifadesinde geçen mimar E. N.’ın beyanıda alınarak gerektiğinde proje üzerinde imza yazı incelemesi yaptırıldıktan sonra elde edilen tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabul ve uygulamaya göre de;
Suçun işlendiği tarihin 22.04.2005 olduğu cihetle; 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun olaya ilişkin tüm hükümleri ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçlar kararın gerekçe bölümünde denetime olanak verecek şekilde somut olarak gösterilip birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ve uygulamalı karşılaştırma da yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.