Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/23815 E. 2014/6502 K. 04.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/23815
KARAR NO : 2014/6502
KARAR TARİHİ : 04.04.2014

T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I

Esas No : 2012/23815
Karar No : 2014/6502
Tebliğname No : 11 – 2011/168360

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara(Kapatılan) 28. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/09/2010
NUMARASI : 2009/734 (E) ve 2010/787 (K)
SANIK : B.. K..
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nun 204/1, 53 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası, hak yoksunluğu
TEMYİZ EDEN : Sanık müdafii
TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma

1- Sanığın, keşidecisi S.. E.. görünen M.. G.. emrine düzenlenen çeki sahte olarak tanzim etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; arkadaşı H.. T..’ın çeki kendisine vererek kırdırmasını istediğini, kendisinin de çekin arka yüzünü cirolayarak daha önceden tanıdığı K.. K..’na verdiğini beyan etmesi, çekin sahte olduğunu K.. K..’ndan öğrendiğinde ise doğrudan karakola giderek ifadesini verdiğini söylemesi, K.. K..’nun da 25.03.2005 tarihli kolluktaki ifadesinde; çekin arka yüzündeki ikinci ciranta gözüken H.. T..’ın tahsil tarihinden bir gün önce kendisini arayarak çeki bankadan sormamasını, çeki elden kendilerinin ödeyeceklerini söyleyerek sanığın beyanlarını doğrulaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla çekin ön yüzünde bulunan yazı ve rakamlar ile arka yüzündeki ciranta yazı ve imzalarının sanığın el ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, ayrıca hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen H.. T..’ın K.. K.. ve sanığın belirtilen ifadeleri ışığında ayrıntılı beyanı alınarak gerekmesi halinde hakkında kamu davası açılıp dosyaların birleştirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun olaya ilişkin tüm hükümleri ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçlar kararın gerekçe bölümünde denetime olanak verecek şekilde somut olarak gösterilip birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ve uygulamalı karşılaştırma da yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 04.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.