Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/23776 E. 2014/6850 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/23776
KARAR NO : 2014/6850
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/33404
MAHKEMESİ : İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/07/2009
NUMARASI : 2008/50 (E) ve 2009/906 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1) Kardeşi Z.. Ö.. adına düzenlenmesine rağmen kendi fotoğrafını taşıyan sahte nüfus cüzdanı talep belgesini kullanarak 28.09.2005 günü Fatih İlçe Nüfus Müdürlüğüne müracaatla sahte nüfus cüzdanını temin eden sanığın, anılan nüfus cüzdanını kullanarak 03.10.2005 günü sahte pasaport çıkartıp kullandığının iddia ve kabul olunması karşısında, eyleminin “zincirlemeli olarak resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturması nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK’nun 43/1. maddesinin uygulanmaması,
2) 5271 sayılı CMK’nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade , suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sabıkası bulunmayan ve hakkında TCK’nun 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulanan sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı cihetle sanığın hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi gerekirken, “suçun işleniş şekli ve dosya kapsamına göre bir daha suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşmadığından bahisle” mahkemeyi olumsuzluğa sevk eden kişisel özelliklerin neler olduğu da açıklanıp karar yerinde gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3) 5237 sayılı TCK’nun 53.maddesinin 1.fıkrasının (a),(b),(d),(e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.