Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/22687 E. 2014/2120 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22687
KARAR NO : 2014/2120
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/68037
MAHKEMESİ : Tokat Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2011
NUMARASI : 2009/225 (E) ve 2011/305 (K)
SUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği

1- Sanığın, müşteki A.. E..’den mal satın alan kişinin İstanbul ili Bayrampaşa sebze halinde meyve-sebze toptancılığı yapan İ. P. olduğunu, suça konu çekin müştekiye kendisi tarafından verilmediğini, İ. P.’ın suç tarihinden önce Tokat ilinde trafik kazası yaptığını savunması, müştekinin 16.10.2006 tarihli savcılık ifadesinde olay sonrasında kendisinden elma satın alan ve kendisine çek veren İ. B.’ı bulmak için sanık Mustafa ile birlikte 2003 yılında İstanbul İli, Bayrampaşa sebze haline gittiklerini, yapmış oldukları araştırmada İ. B.’ın iş yerini 2003 yılı 11 veya 12. ayında kapatarak sebze halinden ayrıldığını öğrendiklerini beyan etmesi, tanık Ü.. E..’nin çekin müştekiye sanık tarafından verildiğini görmediğini, tanıklar S.. D.. ve N.. E..’ın ise İ. P.’ın yanında meyve alımı sırasında işçi olarak çalıştıklarını beyan etmeleri, çekin arkasında sanığın cirosunun bulunmaması ve çekin ön ve arka yüzündeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olmadığının tespit edilmesi, çekte cirosu bulunan tanık K.. K.. adına atılı imzanın tanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan kararın verilmiş olması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, Tokat İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığından suç tarihinden önce İsmail Pektaş adına düzenlenmiş kaza tespit tutanağı bulunup bulunmadığı sorulup İ. P.’ın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitine çalışılarak ifadesinin alınması, K.. K..’ün imza ve yazı örnekleri temin edilerek çekin ön ve arka yüzündeki imza ve yazıların bu kişinin eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve neticesine göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;resmi belgede sahtecilik suçu için 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesinde öngörülen ceza 2 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası olup, 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası şeklinde sanık lehine düzenleme yapıldığı, 765 sayılı TCK’nun 29. maddesinde yer alan ölçütlerin 5237 sayılı TCK’ nun 61. maddesinde bu suçla ilgili olarak değişmediği, mahkemenin 765 sayılı Yasa uygulanırken 2 yıldan 8 yıla kadar olan alt ve üst sınır ceza içinden 3 yıl hapis cezasını tercih etmesi karşısında, 5237 sayılı TCK’ nun 204/1. maddesindeki suç için öngörülen cezanın üst sınırının aşağı çekilmesi nedeniyle yasa koyucunun lehe yaptığı düzenleme de gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesi ile tayin edilecek cezanın 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesi gereğince tayin edilen 3 yıl hapis cezasından daha az olması gerektiği gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesindeki güvenlik tedbirleri nedeniyle 765 sayılı Yasanın sanık lehine olduğu kabul edilip yazılı şekilde uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.