Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/22625 E. 2014/2122 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22625
KARAR NO : 2014/2122
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/100082
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. (Ümraniye 4.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2009
NUMARASI : 2008/434 (E) ve 2009/896 (K)
SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet

1- Sanığın 01.03.2006 tarihinde E.. Ç..’dan bir kısım hisselerini devir aldığı Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün mükellefi olan İ. Bilg. Yaz. Org. Reklam Tan. Matbaa Şirketi’nin ortağı, şirket müdürünün ise temyiz dışı sanık E.. Ç.. olduğu, sanığın N. A. ile birlikte ortağı olduğu şirketin faaliyetleri kapsamında gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunmaksızın sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul olunması, İ.. B..nın 26.02.2007 tarih ve VDENR-2007-345/10 sayılı vergi tekniği raporunda şirketin 03.03.2005 tarihinde E.. Ç.. ve K. Ç. tarafından kurulduğu, 5 yıl süre ile şirket müdürü olarak E.. Ç..’ın atandığı, 01.03.2006 tarihli hisse devir sözleşmeleri ile K. Ç.’ın hisselerini N. A.’a, E.. Ç..’ın ise sanığa devir ettikleri, ancak bu hisse devirlerinin vergi dairesine ve ticaret sicil memurluğuna bildirilmediği, şirkete ait fatura basım bilgilerinin olmadığı, şirketin bilinen adreslerinde yapılan yoklamalarda adreslerin boş ve şirketin tanınmadığının tespit edildiği, sanığın 2005 ve 2006 yıllarında düzenlediği tüm faturaların sahte kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesi, sanığın, arkadaşının tavsiyesi ile E.. Ç..’dan hisseleri devir aldığını ancak şirket ile ilgisinin bulunmadığını bu şirkette hiç çalışmadığını ve düzenlenen faturalardan bilgisinin olmadığını savunması, temyiz dışı sanık E.. Ç..’ın ise düzenlenen faturaların sahte olmadığını, suç tarihlerinde dükkanının yağmalandığını ancak resmi makamlara bildirmediğini savunması, N. A. vergi denetmenine verdiği ifadesinde iş vaadi ile K. Ç.’dan hisseleri devir aldığını sanığında kendisi ile birlikte devir işlemini yaptığını, şirket ile bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmesi, sanığın sahte düzenlediği iddia olunan faturaların aslı veya onaylı örnekleri dosya içinde bulunmadığı gibi faturaları kullanan kişi veya şirketler ile düzenlenen faturaların bilgilerinin de yer almadığı anlaşılmakla; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; sahte düzenlendiği iddia olunan faturaların aslı veya onaylı örnekleri dosya içine celp edilip, 2005 yılında düzenlenen en son faturanın tarihi tespit edilip, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan kişi veya şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler ile N. A. dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları saptanıp, şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, düzenlenen faturalar ile şirkete ait belgeler temin edilip gerektiğinde yazı ve imza incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerektiği gözetilmeden ve sanığın, Üsküdar 13. Noterliğinin 01/03/2006 tarih ve 1412 yevmiye nolu hisse devir senedi ile şirket hisselerini E.. Ç..’tan devraldığı anlaşıldığı halde, hisse devir tarihinden önce 2005 yılında işlenen sahte fatura düzenleme suçuna ne şekilde iştirak ettiği açıklanıp tartışılmadan eksik inceleme sonucu yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a ) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere; aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte faturanın düzenlendiğinin tespiti halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b ) Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydı bulunmayan, hakkında takdiri indirim hükümleri uygulanan ve hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında yüklenen “sahte fatura düzenlemek” fiili nedeniyle bir zararın bulunup bulunmadığı ve bu zararın ödenip ödenmediği katılan kurumdan sorulup araştırılmadan ve hükümden önce 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının” uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.