Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/22207 E. 2014/6522 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22207
KARAR NO : 2014/6522
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2009/134339
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2009
NUMARASI : 2007/457 (E) ve 2009/269 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

Sanığın, alacağına karşılık katılandan almış olduğu 15.08.2006 ödeme tarihli senet yerine, 30.08.2006 ödeme tarihli senedi sahte olarak düzenleyip katılana iade ettiği ve böylece resmi belgede sahtecilik ile dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia olunması, sanığın, 16.10.2006 tarihli beyanında katılandan alacağına karşılık iki senet aldığını, yapılan ödeme nedeniyle bir tanesini iade ettiğini, diğerini ise borcuna karşılık İ.. C..’a ciro ettiğini, 31.12.2008 tarihli sorgusunda ise her iki senedi de borcuna karşılık İ.. C..’a ciro ederek verdiğini savunması, senetler üzerinden sadece imza yönüyle bilirkişi incelemesi yapılmış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, sanığın savunmaları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, suça konu her iki senet üzerinde bulunan yazı ve rakamlar ile 30.08.2006 ödeme tarihli senet arkasında sanık adına atılı bulunan imzanın sanığın ve katılanın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, suç tarihindeki Türk Ticaret Kanununun 688. maddesine göre düzenleme tarihi bononun zorunlu unsurlarından olup suça konu 30.08.2006 vade tarihli belgede düzenleme tarihinin belgenin katılana verilmesi esnasında bulunmadığının tespiti ve suçun sübutu halinde eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı cihetle, belgede yer alan düzenleme tarihinin baştan beri bulunup bulunmadığı, bu kısmın sonradan yırtılıp yırtılmadığının araştırılması, 15.08.2006 ödeme tarihli senedin sanık tarafından önceden doğmuş borcuna karşılık İ.. C..’a verilmesi, katılana verilen diğer senet nedeniyle de herhangi bir menfaat temin edilmemesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı, ancak eylemin sübutu halinde 5237 sayılı TCK’nun 156. maddesinde düzenlenen “bedelsiz kalmış bir senedi kullanma” suçunu oluşturacağı dikkate alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.