YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21269
KARAR NO : 2014/4568
KARAR TARİHİ : 12.03.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/85149
MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/06/2009
NUMARASI : 2007/605 (E) ve 2009/504 (K)
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
Dosyada mevcut vergi suçu ve vergi tekniği raporlarına göre; 07.12.2006 tarihinde oto yedek parça ve petrol ürünlerinin satışı konusunda faaliyette bulunacağını beyan ederek mükellefiyet tesis ettiren sanığın, soruşturma aşamasında vergi denetmenine verdiği ifadesinde, Mükremin adında bir arkadaşının kendisini Bağ-Kur’lu yapacağını beyan ederek, adına mükellefiyet açılmasını teklif ettiğini, bu teklifi kabul ederek, Mükremin isimli kişiye noterden vekaletname verdiğini, ancak hiçbir suretle mal alım satımı yapmadığını, hiçbir zaman defter tasdik ettirmediğini, belge basımı yaptırmadığını, sadece işe başlama bildirimine, kira kontratına ve açılış yoklamasına imza attığını, işyeri açılış yoklamasında işyerinde göstermelik birkaç malzeme bulunduğunu, bundan sonra işyerine hiç uğramadığını bilahare Mükremin isimli bu kişinin sonradan komisyonla fatura sattığını duyduğunu kendisine de bir kez 500 TL para verdiklerini” beyan ettiği, işyeri adresinde vergi dairesince tutulan 11.12.2006 gün ve 6365 sayılı yoklamada sanığın adreste yedek parça ve petrol ürünleri ticareti yapacağı, işyerinde yedek parça bulunmadığı, birkaç antifriz, filtre bulunduğu; 16.04.2007 gün ve 1484 sayılı yoklamada da işyerinin kapalı olup, bir miktar motor yağı ve filtre bulunduğu, işyerinin dört hafta açık tutulduğu daha sonra işyerine kimsenin gelmediği, devamlı kapalı olduğunun tespit edildiği, işyeri sahibi Sevdiye Sözüçok da işyerinin 16 m2 olup, bakımsız ve su alan bir yer olduğunu, işyerinin kiralanmasından sonra buraya kilit takıp, işyerine üç beş boya tenekesi koyulduğunu, daha sonra buraya kimsenin uğramadığını, tabela dahi asılmadığını, daha sonra buranın sahte fatura düzenlemek üzere paravan olarak kurulduğunu öğrendiğini beyan etmesi, anlaşmalı matbaalarda basımı yapılan irsaliyeli faturaların basım tarihinden geriye dönük tarihli olarak düzenlendiklerinin belirlenmesi, beyannamelerde yüksek tutarlı matrah beyan edilmesine rağmen küçük ödemelerin çıkarılıp bunların hiç birinin de ödenmesinin yapılmaması karşısında; gerçekte hiçbir ticari faaliyeti bulunmayan sanığın, sahte fatura düzenlemek üzere gerçek kimliği tespit edilemeyen kişilerle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, üzerine atılı sahte fatura düzenlemek suçunu işlediği gözetilmeden, keza defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, yüklenen defter ve belgeleri gizlemek suçunun oluşmasında defter ve belgeleri
saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı Yasanın 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, somut olayda da; 2007 yılında anlaşmalı matbaada basıldığı belirlenen irsaliyeli faturaların vergi incelemesine esas olmak üzere 18.05.2007 tarihli tutanakla sanıktan istenilmesine rağmen, bunları kendisinin bastırmadığı ve teslim almadığını beyan etmesi, bu itibarla defter ve belgelerin mücbir sebep olmaksızın yasal süresinde ibraz edilmediğinin anlaşılması karşısında, sanığın savunması 213 sayılı VUK’nun 13. maddesinde belirtilen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birine dayanmadığından defter ve belgeleri saklama ve ibraz etme zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı, sanığın varlığı anlaşmalı matbaa formları ile sabit olan irsaliyeli faturaları ibraz etmediği cihetle; atılı her iki suçun da unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.