Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/18824 E. 2014/1917 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/18824
KARAR NO : 2014/1917
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

Tebliğname No : 5 – 2011/297963
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2011
NUMARASI : 2010/846 (E) ve 2011/338 (K)
SUÇ : Mühür bozma

I- UYAP sisteminden yapılan kontrolde sanığın muhtelif tarihlerde mühür bozma suçunu işlediği iddiasıyla Adana 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/748 Esas, Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/86 Esas sayılı dava dosyalarında yargılandığının tespit edilmesi, sanığın elektriğin kesilmediğini savunması nedeniyle beyanının alınması gereken ve tensiben dinlenmesine karar verilen tutanak tanığı H. M. K.’nın ifadesine başvurulmadan veya buna ilişkin ara karardan vazgeçilmeden hüküm kurulup gerekçede herhangi bir tanığın beyanı alınmadığı halde tanık anlatımına atıf yapıldığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından, iddianame içerik ve tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması amacıyla anılan dava dosyalarının araştırılıp celbi sağlanarak, derdest olması ve muvafakat verilmesi halinde davaların birleştirilmesi, aksi takdirde ilgili dosyaların bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örnekleri dosya içerisine konulması, tutanak tanıklarının beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
II- Kabule göre de;
1-Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanması gereken 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde yazılı hak yoksunluklarının kararda gösterilmemesi yasaya aykırı,
2-Hükümden sonra 03.02.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanun ile 5941 sayılı Çek Kanununda yapılan değişiklik sonucu; sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan karşılıksız çek keşide etmek suçunun adli suç olmaktan çıkarılması karşısında sanık hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmesinde ve sanığa yüklenen “mühür bozma” suçu neticesinde meydana gelen somut bir zararın bulunmadığı cihetle 5271 sayılı CMK’nun 231/5. vd. maddesinde gösterilen objektif ve sübjektif şartlar irdelenerek sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilip verilmeyeceği hususunun yeniden tartışılmasında zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.