YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/18768
KARAR NO : 2014/2014
KARAR TARİHİ : 06.02.2014
Tebliğname No : 11 – 2012/153099
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2010
NUMARASI : 2009/1279 (E) ve 2010/144 (K)
SUÇ : Mühür Bozma
Gerekçeli karar başlığına yanlış yazılan suç tarihinin, 12.02.2009 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1- UYAP ortamında yapılan sorgulamada sanık hakkında 09.01.2009 tarihli eylemi nedeniyle mühür bozma suçundan Ankara 22.Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/123 esas sayılı dosyası ile yargılama yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmakla; mükerrer yargılama yapılmaması ve zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından anılan dava dosyası getirtilip incelenerek aynı iş yerine ait olması durumunda dosyadaki ilgili belgelerin onaylı suretleri bu dosya içine alınarak suç ve iddianame tarihleri belirlenip zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması, yasaya aykırı,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2- 5271 sayılı CMK’nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sanığa yüklenen “mühür bozma” suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı, adli sicil kaydında yer alan hükümlülüklerinin bir kısmının 3167 sayılı Kanunun 13/1 ve 16/1. maddeleri uyarınca çek defterini geri vermeme ve karşılıksız çek keşide etmek suçlarından verilen mahkumiyetlere ilişkin olduğu, 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetlerine ilişkin eylemlerinin 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü, aynı
Kanunun 13/1. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetlere konu eylemleri yönünden ise; 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılarak çek defterini geri vermeme fiilinin suç olmaktan çıkarıldığı cihetle, adli sicil kaydında yer alan diğer mahkumiyetlerine ilişkin sabıka kayıtlarının silinip silinmediği veya silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp sonucuna göre hükümden önce 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 231 ve TCK’nun 7/2. maddeleri gereğince, sanık hakkında ”hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verilip verilmeyeceği hususunun yeniden tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.